Emily, Manhattan’da yaşayan başarılı bir şirket avukatıdır. Erkek arkadaşının evlenme teklifi edeceğini anladığı anda ondan ayrılmaya karar verir. Zorlu iş saatleri, cinsiyetçi ve taciz eden patronu, birbirinin ayağını kaydırmaya çalışan iş arkadaşları zaten hayatını yeterince zorlaştırırken annesinin vefatından sonra onu büyüten dedesinin sağlığı bozulmaya başlar. Yıllardır bastırdığı, halının altına süpürdüğü duyguları onu artık zorlamakta ve Emily kırılma noktasına yaklaşmaktadır. Öncelikle kitap klasik bir romantik komedi değil, o tarz bir beklentiniz olmasın. Bir çok kısımda sizi güldürse de hikaye ailevi bağları, geçmişle yüzmeşmeyi ve kendini keşfetmeyi de içeriyor. Emily annesini on dört yaşında kanserden kaybetmiş ve sonrasında babasıyla karşılıklı olarak her şeyin yolunda olduğuna dair rol yapmaya başlamışlar. Kitabı okurken bunun Emily’nin üzerinde büyük bir etki bıraktığını ufak anlarda anlayabiliyoruz. Kitabı severek okudum. Başlarda Emily’i anlamak için çaba sarfetmem gerekti. Emily’nin dedesi ile olan bağı, satır aralarında dedesinin onun doğumu ile bambaşka bir insan olduğunun verilmesi çok güzeldi. Ruth ve kitap kulübü ile olan sahnelerini de keyifle okudum😂 Emily’nin bazen yaptığı bazen de yapmadığı şeylere sinir oldum ama zamanla ve o da kendini buldukça bu durum değişmeye başladı. Kate ile konuştukça aslında kendi hislerini farketmesi, ‘böbrek muhabbeti’ ve kitabın adının okudukça anlam kazanması kitapta sevdiğim detaylardı. Hem keyif aldım hem de birkaç yerde gözyaşlarımı da tutamadım. Aşkın Tam Tersi, Emily’nin bastırdığı duygularla yüzleşmesini, ailevi bağları ve pişmanlıkları içeren güzel bir kitaptı. Bir kaç noktada ‘Emily yapma ama be’, ‘bunun kötü bir fikir olduğunu görmüyor musun?’ dedirtse de uzun sürmüyor😂 Ayrıca kitapta genç yetişkin sahneler de yok, merak edenler için bir not olsun Spoiler Spoiler Emily’nin zamanla Andrew’a olan hislerini anlamamıza bayıldım. Başlarsa sanki bir şey hissetmiyor gibi ilişkiyi bir anda kesiyor ama duygularını bastırdığını zamanla öğreniyoruz. Birlikte geçirdiği anları, Andrew’in huylarını düşünüp onu her şeyiyle sevdiğini söylemesi ve onu geri kazanmaya çalışması güzeldi. Babası ile olan ilişkisi ise kalbimi cidden kırdı. Annesinden bahsettiği anlarda ise ağlamamı durduramadım. Hayatta onu koşulsuz seven tek insanı kaybettiğini söylemesi ve annesinin kaybıyla yüzleşmesi etkileyiciydi.

Aşkın Tam TersiJulie Buxbaum · Yabancı Yayınları · 202190 okunma

·

664 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Whocanread