Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
KOZALAR
Türkiye siyasi tarihinde yaşanan şiddetin, bölünmüşlüğün, ideolojik çatışmaların zirvesini yaşadığı 70’li yıllar, birçok sanat dalında kendisini göstermiş, bu etkiler absürd, gerçeküstü, kasvetli ve umutsuz bir üslupla ortaya çıkmıştır. Adalet Ağaoğlu’nun iletisi ideolojik açıdan açık, toplumsal rolleri sorgulayan “Kozalar” adlı oyunu 1971 yılında tek perde şeklinde yazılmıştır. Epik ve absürd tiyatronun özelliklerini taşıyan bu oyun, isimsiz üç kadın üzerinden toplumun belirli kesimlerine yapılan bir eleştiridir. Rahatsız ederek sorgulatmayı amaçlar, kurgunun içinde gerçeğin acı mesajını ses, efekt ve abartlılı jest ve mimikler ile vermeyi hedefler. Yazar, ideolojisini oyunun başında gösterilen kısa filmde yer alan savaşları, şehirleşmeyi, makineleşmeyi, silahlanmayı, kaos ortamını, bastırılmayı 20.yüzyılın dünya genelinde yaşanan insanlık krizine eleştiri olarak sunar. Absürd tiyatroya uygun olarak hem görsel hem de çeşitli seslendirmeler yoluyla seyirciye olabilecek bütün duyusal yollarla rahatsızlık verilir, seyirciyi koltuğunda tedirginlik içinde oyuna hazırlar. Perdenin başlamasının ardından eşyaların hareketsizliğinin sağladığı kesinlik ve yerlilik ile oluşan bir konfor alanında karakterler ortaya çıkar. Fakat bu dekorların tekdüzeliği evsahibi kadının entellektüel açıdan yoksun olduğunun sinyallerini baştan verir. Yazar, kadınların uğraşlarını karakterlerine göre şekillendirmiştir. Genel bir inceleme yaparsak, korku ve baskı altında büyüyen insanların yaşamları boyunca her an tetikte ve tedirgin olması bu üç kadında görülen ortak bir özelliktir. Birbirlerinin evlerine gidecek kadar samimi, en basit uğraşlar üzerinden rekabete girecek kadar samimiyetsizdirler. Kadınların hareketleri çok abartı, günlük hayata uymayan şekildedir. Seyirciye bunların gerçekdışı olduğu ses tonlarından -aksırmadan, fıkırdamadan- her an her cümlede, her replikte hissettirilmeye çalışılır. Repliklere dikkatli bakıldığında konuşmaların birbirinin devamı olmadığı, kadınların birbirini duymuyormuşçasına iletişim kuramadan kendilerinden bahsederek sohbet ettiği görülür. Burada psikolojik bir açıdan bakacak olursak, sürekli kendinden bahsetmeye yer arayan insanlar genelde çocukluğundan başlayan (anne-baba, ebeveyn-çocuk, eşler arası iletişimsizlik) dinlenme ihtiyaçlarını gidermek için bu yola başvururlar. En -tek- önemli vazifeleri olan ev hanımlıkta bir kusur işleyiversinler büyük bir hata içinde hisssederler. Çünkü varoluşları anne-eş-ev hanımı olmak üzerine inşa edilmiştir. Kapının ardındaki hayata tamamen yabancıdırlar, yalnızca dışarısının pisliği değil, dışarısının var oluşu bile onları dehşete düşürecek kadar korkutur. Dış dünya hakkında fikirleri o kadar kısıtlıdır ki dışarıdan gelen seslerde ileti ne kadar açık olsa da olayın ne olduğunu kavrayamazlar. Dışarıdaki dünyanın izlerini takip ettiğimizde, başkaldırıların ve büyük bir isyanın olduğunu görürüz. Kadınların ev paylaşımlarından bahsetmesi kolektif yaşama ve bu da komünizme-sosyalizme işaret eder. Toplumdaki bu isyankar sesler o kadar yükselmiştir ki etliye sütlüye bulaşmayan insalar da yaklaşan devrimin ayak seslerini duymaya başlamıştır. Kadınların isyancıları bir insan olarak bile görememesi, en yüksek güvenlik önlemleri aldıkları evlerinde toplumdan büyük ölçüde soyutlandığını gösterir, ve bu onların sonlarını hazırlarlar. Oyundaki diyaloglarda kadınların kullandığı sahiplik ekleri dikkat çeker. Kendilerini, 'şey'lere olan bağlılıkları, kocalarının onlara bakış açısıyla konumlandırmışlardır. Bu ataerkil düzenden rahatsız değillerdir, hatta kendi konfor alanlarını koruyan erkek egemenliğine sahip çıkmaktadırlar. Aynı zamanda kadınlar arasında da bir hiyerarşi mevcuttur. En çok hasetlenen 3. kadındır, çünkü onun çocuğu yoktur ve annelik vazifesi olmayan kadın, toplumun -kadınların- gözünde en altta yer alır. Ağaoğlu “Kozalar” adlı oyununda, tüketime dayalı sistemlerin yarattığı ‘ne kadar eşyaya sahip olursa o kadar fakirleşen’ aç insanları ve kendini toplumdan soyutlayarak kurtulacağını sananların sonunu çok trajik bir yol ile sunar .
Toplu Oyunlar II
Toplu Oyunlar IIAdalet Ağaoğlu · Yapı Kredi Yayınlar · 201834 okunma
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.