Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

154 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Hakikat Yoluna Adanmış Bir Hayat
Çağa iz bırakan liderler serisinin üçüncü kitabı olan Malcolm X. Malcolm X, benim idol olarak gördüğüm,(ki; bunda hihpop kültürü ile büyümemin ve hali hazırda Rap müzik icra etmemin etkiside büyüktür.) düşüncelerine önem verdiğim, mücadelesini hayranlıkla benimsediğim isimlerden birisidir. O'nun yaşamına baktığımız zaman. Idealist ve mücadelecei bir aileden gelmesinin ( Babası Earl Litte, bir kilise papazıydı ve zencilerin haklarını savunuyordu) etkisi büyüktür. Daha küçük yaşlarda, zor bir hayata başlamış 7 kardeşi olan, sürekli olarak ırkçılık gören ve yaşadığı bölgede, Irkçı Klu Klax Klan örgütünün baskılve şiddetine mazur kalan zenci milletinin ortasında büyümüştür. Babası, Evrenel Zencileri Kalkındırma Birliği'nin kurucusu Marcus Garvey isimli bir siyahi millitetçinin fikirlerini savunmuş ve kiliseden bu fikirler yaymaya çalışmaktadır. Eğitimli bir kadın olan annesi Louise'de babasına bu konuda destek vermektedir. Fakat bu söylemler ve eylemler, beyazların hoşuna gitmez ve sürekli aileye taciz ve saldırılar olur. Zira o dönemde, kölelik kalkmasına rağmen hala siyahiler ikinci sınıf insan muamelesi görmektedirler ( Bu durum 1960'lara kadar sürecektir.) Earl Little baskılar yüzünden, sürekli şehir değiştirmekte fakat davasını hala sürdürmektedir. Earl Little savunduğu fikir, siyahilerin, beyazlardan ayrılarak bağımsız bir toplum oluşturmaya dayanıyordu. Bu görüş beyazların hoşuna gitmemişti. Babasının bazı toplatılarına cocukken katılan, Malcolm'da ilk önceleri bu görüşü benimsemiştir. 1931 yılında babasının tramvay rayları üzerinde esrarengiz ölümü, Malcolm ve ailesi için felaketlerin başlangıcı olmuştur. Malcolm ve kardeşleri annesinin ekonomik ve ruhsal çöküntü yaşaması nedeniyle, çeşitki koruyucu aileler tarafından büyütülmüş ve beyazlarla aynı okula gitmeye başlamıştır. Okul hayatında örnek ve çalışkan bir öğrenci olan Malcolm iyi bir öğrenci olmasına rağmen, bir gün bir beyaz öğretmenin şu söylemi yüzünden okul hayatından soğumuştur. ( Bir gün dersinde çok başarılı olduğu ve kendisini çok seven İngilizce öğretmeni ona ileride ne yapmayı düşündüğünü sorar. Bunu o güne kadar fazla düşünmeyen Malcolm avukat! cevabını verir. Bunun üzerine İngilizce öğretmeni ona çok manidar bir geri dönüş yapar:‘Biliyorsun, burada hepimiz seni severiz. Ancak sen bir zenci olduğunu unutmamalısın. Bir avukat olmak; bu bir zenci için gerçekçi bir ideal değil. Sen olabileceğin bir şey düşünmelisin. Senin çok kabiliyetli ellerin var. Neden bir marangoz olmayı düşün müyorsun?’ Bu durum Malcolm’u derinden etkilemiş, okuldan soğumasına, beyazlara yabancılaşmasına ve ne kadar zeki olursa olsun ırkçılık engelini aşamayacağına inanmasına yol açmıştır. 1938 yılında yaşanan bu olay sistemin barındırdığı ırkçılık hastalığın ne derecede olduğunun göstergesiydi. Ayrıca, kanunen kalkmasına karşın köleliğin, zihinlerde ya da toplumsal hayatın her aşamasında siyahîlere uygulanan ikinci sınıf muamele olarak vücut bulduğunun da ispatı niteliğindeydi.) Ve Malcolm, o günden sonra neşesini kaybetmiş beyazlar ile ilişkisinde kapalı bir hale gelmiştir. Malcolm, liseye devam etmez. Boston’a ablasının yanına taşınır. Burada yaptığı küçük çaplı işlerin yanında gece hayatıyla tanışır. Bu dönemde kanunsuz ve ahlak dışı birçok işe bulaşır. Kendisi de bu dönemi otobiyografisinde kör, sağır ve akılsız olarak nitelendirir. 16 yaşındayken, Boston, New York ve Washington arası seferler yapan trende çalışmaya başlar. Tabi ki Malcolm’un amacı New York ve Washington gibi büyük şehirleri görmekti. Özellikle Harlem’i merak etmektedir. Onun deyimiyle New York cennet, Harlem ise cennetin 7. katıydı. Nihayet hayalinin şehri Harleme de gider. O dönemde uyuşturucu, fuhuş, kadın ticareti ve hırsızlık Harlem’de ilk göze çarpanlardandı. Nihayetinde Malcolm da uyuşturucu ticaretine başlar. 17 yaşında bir zenci için çok fazla para kazanır. Fakat yazar Recep Şentürk’ün de belirttiği gibi, “Macolm ve daha birçok zencinin yer altı dünyasına girmesi ve kanunsuz işlere bulaşması; sadece onların ahlaki bozukluğuna atfedilemez. Onların içinde yaşadığı sosyal yapının bütün kanuni yolları kapatarak, fark ettirmeden onları bu yola ittiğini görmek gerekir.” Malcolm yaşadığı o hareketli dönemlerde 3 şeyden çok korktuğunu söyler: İş, hapishane ve askerlik. Ruslarla ittifak halinde Almalara ve Japonlara karşı savaşan ABD, artan askeri ihtiyacını karşılamak için gençleri silâh altına almaktadır. Nihayet korktuğu başına gelir ve Malcolm da askere çağrılır. Sivil polise ve doktora yaptığı numaralarla askerlik yapmaya uygun olmadığa dair rapor alır. 16 yaşındayken, Boston, New York ve Washington arası seferler yapan trende çalışmaya başlar. Tabi ki Malcolm’un amacı New York ve Washington gibi büyük şehirleri görmekti. Özellikle Harlem’i merak etmektedir. Onun deyimiyle New York cennet, Harlem ise cennetin 7. katıydı. Nihayet hayalinin şehri Harleme de gider. O dönemde uyuşturucu, fuhuş, kadın ticareti ve hırsızlık Harlem’de ilk göze çarpanlardandı. Nihayetinde Malcolm da uyuşturucu ticaretine başlar. 17 yaşında bir zenci için çok fazla para kazanır. Fakat yazar Recep Şentürk’ün de belirttiği gibi, “Macolm ve daha birçok zencinin yer altı dünyasına girmesi ve kanunsuz işlere bulaşması; sadece onların ahlaki bozukluğuna atfedilemez. Onların içinde yaşadığı sosyal yapının bütün kanuni yolları kapatarak, fark ettirmeden onları bu yola ittiğini görmek gerekir.” Malcolm yaşadığı o hareketli dönemlerde 3 şeyden çok korktuğunu söyler: İş, hapishane ve askerlik. Ruslarla ittifak halinde Almalara ve Japonlara karşı savaşan ABD, artan askeri ihtiyacını karşılamak için gençleri silâh altına almaktadır. Nihayet korktuğu başına gelir ve Malcolm da askere çağrılır. Sivil polise ve doktora yaptığı numaralarla askerlik yapmaya uygun olmadığa dair rapor alır. Bu olaylar Malcolm’un ırk ayrımının neticelerini acı bir şekilde yaşayarak öğrenmesine vesile olmuştur. Adalet ve hukuk sistemine bu şartlar altında nasıl güvenebilir. Malcolm sisteme tamamen yabancılaşmıştır. Malcolm, 1946 yılında silah taşıma ve hırsızlık suçundan Charleston Devlet Hapishanesine girer. Burada kitap okumaya ve posta yoluyla İngilizce dersleri almaya başlar. Malcolm’un ileride geniş kitleleri ateşleyen, etkileyici bir hatip olmasında burada aldığı İngilizce derslerinin önemli bir katkısı olacaktır. Malcolm, Norfolk şehrinde mahkûmların ıslahını amaçlayan yeni bir deneme hapishanesinin açıldığını duyar. İçinde bulunduğu Charleston’a göre orada imkânlar daha iyidir. Nakil istemiyle dilekçe üstüne dilekçe yazan Malcolm kendini Norfolk’a naklettirir. Malcolm için burayı önemli kılan sebep Norfolk’un geniş bir kütüphanesinin olmasıydı. Malcolm bir gün, ‘Elijah Muhammed’in önderliğini kabul edip Müslüman olursa hapishaneden kurtulacağına dair’ kardeşinden bir mektup alır. Malcolm bunun kendisini hapisten çıkaracak bir dümen olduğunu sanır ve düşünmeye başlar. Kardeşlerinden bazılarının da Müslüman olduğunu öğrenen bir mektup sonrası, Malcolm’un İslam olan ilgisi artmaya başlar. Nihayet hapishanedeyken 1947 yılında mektup yoluyla tanıştığı Elijah Muhammed’İn önderliğini kabul ederek Müslüman olur. Malcolm hapishaneyi okul gibi kullanır. Kendi başına kitaplar okurken, Yale ve Harvard’dan gelen profesörlerin derslerine katılır. Altı buçuk yıl süren mahkumiyet hayatından sonra Malcolm, 1952 yılında iyi davranışlarından ötürü hapisten erken çıkar. Malcolm hapisten çıkınca kardeşinin yanında mobilyacıda çalışmaya başlar. Aynı zamanda burada yavaş yavaş İslam’ı da öğrenir. Detroit’te 1 no’lu mabede kaydolur. Fakat siyahların mabede ilgi göstermemesi ve etraftaki boş sandalyeler Malcolm’u her geçen gün daha fazla rahatsız eder. 1952 yılında Detroit’ten 10 arabalık bir kafile yola çıkarak Chicago’ya, hareketin lideri Elijah Muhammed’i ziyarete gider. Malcolm ilk defa şahsen tanıştığı Elijah Muhammed’den son derece etkilenir. ‘İslam Milleti’ hareketine üye olunca kendisine X soyadı verilir. Başarılı bir öğrenci olduğu kadar aksiyon adamı kimliğinin etkisiyle başarılı bir öğretmen ve organizatördür aynı zamanda. O güne kadar kötü işlerde kullandığı kabiliyetlerini bundan böyle iyi işlerde kullanır. Önce 1953’te yardımcı din adamı görevi verilir. Sonra Boston’a yeni bir mabed açmak üzere görevlendirilir. Boston’da yeni Malcolm’u görenler adeta şaşkınlık geçirirler. Burada Müslümanları organize eder. Sonra Philadephia’ya gönderilir ve oldukça başarılı olur. Elijah Muhammed’in tayini üzerine Malcolm, Harlem’deki 7 numaralı mabede din adamı olarak göreve başlar. Hem sokaktakilere hem de eğitimli insanlara hitap edebiliyordu. Konuşurken kendi hayatından örnekler veriyordu: ‘Beyaz adam hakkında ne konuştuğumu bilerek konuşuyorum; Çünkü onunla çok yakın ilişkide bulundum’ diyordu. Malcolm, 1959 yılında, İslam Milleti Hareketinin sözcüsü ve en etkin din adamıdır. Malcolm, Elijah Muhammed’den daha iyi bir lider ve konuşmacı olduğunu ispatlamıştı. Diğer taraftan aralarında yöntem ve fikir uyuşmazlığı da vardı. Bunun yanında Malcolm 1962 yılında Elijah Muhammed hakkında rahatsız edici dedikodular duyar. Bunların gerçek olduğunu da bizzat Elijah Muhammed’in kendisinden öğrenir. Artık İslam Milleti ve Elijah Muhammed’le ilişkiler kopmuştur. Malcolm’un kimsenin tanımadığı bir sokak serserisi seviyesinden dünya çapındaki lider seviyesine yükselmesine İslam Milleti hareketi vesile olmuştur. Buna karşılık Malcolm X, kimsenin önemsemediği İslam Milleti hareketini dünya çapında yankı getiren bir grup haline getirmişti. Malcolm X, 1964 yılında Hacca gider ve tamamen yeni bir bakış açısı ve idealle geri döner Bu bakış açısının temel özelliği evrensel olmasıdır. Malcolm artık önceden olduğu gibi beyazların şeytan olduğuna savunmamaktadır. İslam’ın ırklar arasında kardeşliği sağladığını bizzat gören Malcolm, kimliğin deri renginde değil, inanç ve düşüncede temellendiğini bizzat tecrübe eder. Malcolm X artık Hacı Malik Şahbaz’dır. Olgunlaşmış Malcolm X, artık sadece siyah ırkının haklarını değil, mağdur olan bütün insanların haklarını renk ayrımı yapmaksızın savunuyordu. Malcolm X, İslam Milleti içindeyken harekete dair yüklü miktarda paralar elinden geçtiği halde, çok düşük maaş almış ve kendisine tahsis edilen mütevazi bir evde oturmuştu. Kaldı ki Malcolm X öldüğünde gazeteler, ‘Malcolm meteliksiz öldü’ diye manşet atmıştı. Malcolm X’den sonra, ne Afro-Amerikalılar arasında ne de Amerika’ya göç eden Müslüman toplum arasından Malcolm X çapında bir lider çıkmamıştır. Malcolm X 1965 yılında şehit olarak insanlık tarihindeki büyük kahramanlar arasındaki yerini almıştı.
Malcolm X - Çağa İz Bırakan Önderler
Malcolm X - Çağa İz Bırakan ÖnderlerRecep Şentürk · İlke Yayıncılık · 2022985 okunma
·
482 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.