Kendimi Övmek Amaçlı Değil Örnek Teşkil Etmesi Niyetiyle" Ya ne anlamı var, Arapça okuyup anlamadığın halde her gün zaman ayırıyorsun?" Diyenler eminim sizinde çevrenizde çoktur. Şöyle bir cevapla izah ediyorum okuma amacımı: " Sen anlamını bilmediğin dildeki bir şarkıyı/şiiri ya da sadece fon müziği ne diye dinlersen benimde biraz onun gibi."
Yani insan ruhu okşandığı için, okudukça mutlu olduğu için/ iyi hissettiği için/ kalp mutmain olduğu için ... için de için anlayacağınız okurken bu tarz durumları yaşayıp hissettiğimiz için okuyoruz. Sizin dinlediğiniz tekrar tekrar dinlemekten sıkılmadığınız müzikler gibi...
Ha! Eğer anlamını bilmiyorsan bunların yanında dini bilgi edinme ve uygulama konusunda eksiklik hissetmiyor musun? Diye sorulsa elbetteki bu işin uzmanı değilim. Kur'an-ı Kerim' i baştan sona ezberlemiş olan bir hafız da değilim.( inşallah Rabbim nasip eyler isteyen herkese;)
Ama tüm bunlar mealini ve tefsirini okuyup da hayatımda paylaşmama, Kur' an hakkında eksikliği olanların yalan yanlış bilgilerinin/ anladığını sanmalarının karşında susmama engel değil/ olmamalıda. Ki zaten Furkan'ın( Kur'an-ı Kerim) amacı da paylaşmak.
İnsanlara seslendiği ayetlerde kadınlar ve erkekler diye ayrı ayrı yazdığı ayetlerde iki tarafa da değer verdiğini göstermek.
Cahiliye devri insanlarının yanlış uygulamalarına, savaş kuralları ile toplumu düzenleyen birçok ayrıntıya kadar Islâm'ın kusursuz ve insanlar arasında ırk ve milliyet ayrımı yapmayan, herkesin iyiliği istediğini göstermek.
Birçok ayetinde tekrarlarla fazlaca akletmeyi ve ders almayı öğütlemesine rağmen; insanların kendince basit araştırma ve 'mealini bilmem kaç defa okudum.' demeleriyle olumsuz eleştiride bulunmaları ayetlerde boşuna akletmez misiniz? gibisinden ısrarlı tekrarların haklılık payını gösterir.
Neyseki bilimsel olarak bile kanıtlandı da tekrarın öğrenmeyi ve ezberlemeyi kolaylaştırdığını inanmak istemeyen ve kendince dini inançlarla latife eden basit insanların/ okumuş cahillerin bir kısmının susması sağlandı.
Ruhun varlığına inanıp onun dine gerek olmadığını düşünmek ya da bu kadar aşırı mükemmellikteki kainatın kendi kendine oluştuğunu düşünenler ( basit bir tablo kendiliğinden çizilmez derler ama canlı organizmalar kendiliğinden oluştu yada maymundan geldi derler. Maymun kimden geldi peki? Bu güzellikleri yaratmaya gücü Kadir olan ALLAH; bilgimizi en son raddede ke ndisinin yaratılmamış, doğmamış,doğurulmamış karşı cinse muhtaç olmamış bilgisiyle sınırlandırıyor.Bunu da kendi kelamı olan Kur'an-ı Kerimle bildiriyor.)
O'nun mutlak varlığına kanıt olarak evrendeki tüm mükemmel canlı ve cansız varlıklar örnek teşkil eder.
Bu bakımdan ALLAH azze celleyi ve Islâm'ı tanımak demek; kainatı yani yaratılmışları okumak demektir.
Onun kelamı her yerde yeterki okumamak/okumayınca sorumlu olmadığımızı düşünmek yerine, okumak için geçerli mantıklı gerekçeler ve feyzimi arttıracak nedenler bulalım.
Nihayetinde size her gün on sayfa okuyarak neredeyse iki ayda bir hatmimi nasıl yaptığımı anlatayım: ( burda bitirmeye yakın kitabı kaydettiğim için erken bitirmiş görünüyorum.)
Çok degerli bir büyüğüm olan ilkokul hocam sayesinde çizelge yaparak oraya her okuduğum gün için tik işareti attım. Böylece birkaç ay içinde çizelgeye ihtiyaç duymadan alışkanlık haline geldi. ( ilk günlerde 1 sayfayla da başlayabilirsiniz. )
okumayamadığım bazı günlerde aşırı rahatsız kalp atışlarınız olunca ruhun gıdasını aksatmamanız gerektiğini anlıyorsunuz.
Sürekli ve feyizli okumalar dilerim...
Yaratan Rabbinin adıyla oku! ( Alâk Sûresi 1. Ayet)