Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
Pekâlâ, beni oldukça ikilemde bırakan bir kitap olduğunu itiraf etmeliyim. Kesinlikle kitabı okurken, "Neler olacak?" diye merak edip durdum çünkü her şey çok sıradan ilerliyordu ve ben, "Bu karakter kesinlikle tuhaf bir şey çıkacak," deyip duruyordum. Yani mutlaka bir şeyler olması gerekiyordu ve bu "şey" kitabın son üç bölümünde oldu. Kısacası, bütün olay son üç bölümdeydi ve ikinci kitabı merak ediyorum ama koskoca bir kitap boş kalmış gibi hissetmeden de edemiyorum. Ama en azından kitap fena değildi, kitabı alırken de çok bir şey ödememiştim. Pegasus'un kelepire düşen setlerinden birisiydi ve harika bir indirime girdiğinde 27 lira gibi bir şeye 3 kitaplık seti alıvermiştim. O yüzden içim acımadı. Yine de güzel işlenmiş, oldukça doğal ilerleyen bu kurgu bana biraz yavan geldi. Ek olarak Sleepy Hallow Efsanesi'ni de bilmiyordum ve bunun da bir eksiklik hissi verdiğini itiraf etmeliyim. Açıkçası kitabın başındayken, kendi kendime "Sanırım ikinci kitabı okumayacağım," demiştim ama şimdi ikinci kitaba geçmek için sabırsızlanıyorum çünkü sonu beni heyecanlandırdı. Her ne kadar beklediğim ve tahmin ettiğim şeyler gerçekleşmiş olsa da, heyecanlandım çünkü bütün o monotonluğun ve sürünmenin sonunda bir şeyler hareketlenmeye başlamıştı. Ayrıca, benim gibi sürekli fantastik okuyan birisi için kitapları tahmin etmek artık zor değil... Uzun zamandır ters köşe yediğim bir fantastik esere denk gelmedim o yüzden, sadece kitaptaki karakterleri sevip sevmediğime ve kurgunun yedirilişine bakıyorum. Bu kitap ne kadar yavan gelmiş olsa da karakterleri sevdim. Abbey oldukça sevimli bir kızdı ve Kristen'a olan sevgisi oldukça hoşuma gitti. Abbey de liseli olduğum zamanları hatırlayıp, hissetmemi sağlayan bir hava vardı ve onun minnoşluğunu açıkçası çok sevdim. Ve yaptığı parfümleri hayal etmekten kendimi alamadım... Hatta bir an kendi kendime Abbey gibi parfüm yapabilir miyim diye düşünmeden edemedim. Diğer ana karakter olan Caspian'a gelecek olursak... Bütün tuhaflığıyla o kadar naifti ki... Bana biraz Cehennem Makineleri Serisi'nden Jem'i hatırlattı. Saçlarının beyaz-sarı renkte olmasının da bir etkisi vardı sanırım. Caspian'ın naifliği, düşünceli tavırları ve o gizemli tuhaflığı beni çok etkiledi ve onun olduğu sahneleri okurken kesinlikle çok mutlu oluyordum. Olduğu her sahneyi kocaman bir gülümsemeyle okutan nadir karakterlerden birisiydi. Ve bir de her ne kadar çok görmemiş olsak da, Ben de sevimli bir karakterdi. Abbey'e yardımcı olması, onu desteklemesi ve güldürmesi çok hoşuma gitti ve onun Kristen'ı sevdiğini düşünmeme rağmen ara ara Abbey'e yakıştırdığımı itiraf etmeliyim. Tabii önceliğim Caspian olurdu çünkü onun naif kişiliği, onu kitapta gördüğüm ilk andan itibaren en az Abbey'i etkilediği kadar çok etkiledi beni. Kısacası, kitabın sonuna kadar gidecek enerjiyi bulursanız aslında harika karakterlerin olduğu ve oldukça slice of life tarzında bir kitap okuyup sonunda benim gibi heyecanlanabilirsiniz. Son birkaç bölümle beni pişmanlıktan kurtaran güzel bir kitaptı.
Gölgeler
GölgelerJessica Verday · Pegasus Yayınları · 201361 okunma
·
218 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.