Gönderi

496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Ulusların Düşüşü Eseri İncelemem ve Eser Hakkındaki Yorumum
Bu eser kısaca ekonomik büyüme ve gelişmenin esaslarını ve ne temeller üzerinde ekonomik büyüme ve gelişmenin gerçekleşebileceğini anlatmaktadır. Ayrıca eser ekonomik büyümenin nedenleri üzerine çalışmalar yapmış diğer ekonomistlerin de yaptıkları çıkarımları eleştirmektedir. Örnek vermek gerekirse Max Weber ekonomik büyüme ve ulusların neden ekonomik olarak gelişmiş yada gelişmemiş oldukları ile ilgili yaptıkları çalışmalarının sonucu olarak ekonomik büyümenin kültür ile ilgili olduğu sonucuna varmıştır. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, Weber’e göre ekonomik büyüme Ulusların Protestan bir ahlak geliştirip geliştirememeleri ile alakalıdır. Weber, Protestan ahlakı geliştirebilen ulusların ekonomik olarak büyüyebileceğini fakat Protestan ahlakı geliştiremeyen ülkelerin ekonomik olarak büyüyemeyeceği düşüncesini savunmaktadır. Fakat eser bu düşünceyi şiddetle reddetmektedir çünkü eğer ekonomik büyüme kültürle bağlantılı olsaydı aynı kültürlerden gelen fakat günümüzde farklı ülkelerin vatandaşları olan insanlar arasında büyük ekonomik gelişmişlik farklarına rastlamazdık. Örnek vermek gerekirse eser Birleşik Devlerin Güneyindeki Arizona, Santa Cruz County’deki Nogales ve Meksika’nın Kuzeyin’deki Nogales Sonora örnek verilmiştir. Bu iki bölgenin insanları aynı kültürlerden gelseler de aradaki gelir farkı üç kattır! Örnekler çoğaltılabilir Bu kısımda demek istediğim eser önce kendinden önceki ekonomik büyüme çalışmalarını çürütmekle başlar. Peki nedir eserde savunulan argüman? Eser kısaca ekonomik büyümenin sürdürülebilir ve sağlıklı olmasının o ülkenin sömürücü ekonomik ve siyasal kurumlar tarafından mı, kapsayıcı ekonomik ve siyasal kurumlar tarafından mı yönetilip yönetilmediğine bağlıdır. Eser ekonomik büyümeyi sürdürebilir şekilde sağlamak isteyen ulusların kurumlarının kapsayıcı hale gelmesi gerektiğini savunmaktadır. Evet bir Ulus daha önce merkezi bir devlet kuramadıysa bir süre sömürücü kurumlar ile de büyüyebilir fakat bu kurumlar bir süre sonra büyümeyi devam ettiremeyeceklerdir. (Sovyetler Birliği örneğinde olduğu gibi) Çünkü bu kurumlar yaratıcı yıkımdan uzaktırlar bunun sebebi teknolojiyi geliştirecek insanların yaptıkları işten çok az bazen hiç çıkarları yoktur. Bu da sömürücü siyasal ve ekonomik kurumların özel mülkiyete ve insanların yaptıkları işlere değer biçebilme özgürlüğüne sahip olmalarını engellemeleri yüzündendir. Bu sebeple sömürücü siyasal ve ekonomi kurumlar çökmeye mahkumdur. Ayrıca eser her ulusun kırılma noktalarının poziif ya da negatif olamayacağını da örneklerle açıklamaktadır. Sömürücü siyasal ve ekonomik kurumlara sahip uluslar bir devrim ya da kitlesel bir hareketle bu kurumları yıkıp yerine kapsayıcı siyasal ve ekonomik kurumlar inşa edebilirler (Fransız Devrimi ya da İngiltere’nin Görkemli Devriminde olduğu gibi) Bazen de kurumlar bir döngü yaratarak devrimlere direnirler(Sovyetler Birliği yada çoğu sahra altı Afrika ülkesinde olduğu gibi) Ayrıca bunun tersi de olabilir yani kapsayıcı ekonomik ve siyasal kurumlara sahip uluslar bir süre sonra sömürücü ve siyasal kurumlar kurabilirler. Fakat çember asla kırılmaz değildir. Peki neden sömürücü siyasal ve ekonomik kurumlara sahip ulusların yöneticileri kurumsal değişime gidip ekonomik büyümeyi teşvik etmezler? Bu sorunun cevabı basittir, elbette bu tip ülkelerin yöneticileri kurumsal değişimle daha güçlü bir ekonomik büyümenin gerçekleşebileceğinin bilincindedir fakat onları engelleyen kişisel çıkarlarıdır. Sömürücü kurumlar bu yöneticilere rant sağlar ve halk fakirleşse de bu yöneticiler çok zengin olurlar. Bu yüzden bugün ve geçmişte ülke fakir bile olsa yönetici sınıfın lüks içinde yaşadığını görmekteyiz. Eser Hakkında ki Kişisel Yorumlarım Eserin savunduğu argüman aslında ekonomi bilgisi olan ve Dünya’yı takip eden herkesin gözlemleyebileceği bir argüman olsa da açıklanış biçimi ve ve geçmişten ve günümüzden verilen örnekler ile zenginleştirilmesi ile şahsi kanaatimce harikulade bir eserdir. Şahsen bu eseri okuyana kadar Max Weber’in kültür teorisinin doğru olduğunu düşünen biriydim. Eser bu konudaki görüşlerimi tamamı ile değiştirmiştir. Eser bana yeni bir bakış açısı da katmıştır bence bu kırılma anlarında ulusların sömürücü ekonomik ve siyasal kurumlardan kapsayıcı kurumlara geçiş aşamasında başarının sırrı bu devrimlerin geniş bir halk tabakasından mı yoksa dar bir elit grup tarafından mı yapıldığıdır. Tabi ki istisnalar olabilir fakat devrimlerin kapsayıcı kurumları inşa edebilmeleri için geniş bir halk tabakası tarafından yapılması elzemdir kanaatindeyim.
Ulusların Düşüşü
Ulusların DüşüşüJames A. Robinson · Doğan Kitap Yayınları · 20132,726 okunma
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.