Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

225 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Öncelikle bu kitabın 1989 yılında yazıldığını belirtmeliyim. Aradan tam 32 yıl geçmiş. Yazarın 2015 tarihli önsözüne hep birlikte bakalım: "Bu kitabı yazalı yirmi beş yıl oldu, o günden bugüne olup bitenler kaba hatlarıyla şöyle: İşin bilimsel yanı iyice karanlık. Kitabın başlığı Doğanın Sonu olsa da, o yıllarda kimse Güney Kutbu'nda buzulların tamamen eriyeceğini ya da okyanusların asit oranının bu denli artabileceğini hayal bile edemezdi. Herhangi bir ilerleme kaydetme şansımız artık iyice azaldı. Dünya çapında hükümetler düşündüğümden de aciz davrandı. Dünyanın bugüne kadar yüz yüze geldiği bu en büyük kriz karşısında, uygulanan marjinal değişimler giderek hızlanan sıcaklık artışına engel olmadı. Sanırım birçoğumuz fosil yakıt endüstrisinin gücünü küçümsedik." 1990'da ölçülen karbondioksit seviyesi 354,4 ppm, 2020'de bu seviye 415,4 ppm. Sanayi Devrimi'nden sonra 1880'de bu değer 290,8 ppm idi. Yani 1880'den 2020'ye kadar karbon salınımı %43 artmış durumda. (Kaynak: www-iklimhaber-org.cdn.ampproject.org/v/s/www.iklimha...) Karbon salmakla beraber ormanlarımız da azalıyor. Bu da kaçınılmaz olarak ısınmayı getiriyor. 2015'te imzalanan Paris İklim Anlaşmasının uzun dönemli hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C altında tutulması; ilave olarak ise bu artışın 1,5°C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesidir. Anlaşmayı imzalamayan sadece 5 ülke var. İmzalayanların da üzerlerine düşenleri yaptığından şüpheliyim. En fazla karbondioksit yayan ülkeler Çin, ABD, AB, Hindistan ve Rusya. Karbon salınımını azaltmak için büyük ölçekte fosil yakıtları (kömür,petrol, doğal gaz) kullanmayı bırakmamız gerek. Kömüre bağımlı olan Çin için bu biraz zor gibi görünüyor. Sadece fosil yakıtlar ile değil ormanların yakılması ile de atmosfere karbon salınır. 21.yy'da ısınma ile orman yangınları da artmış durumda. Hem karbon salınımı oluyor hem de ormanlarımız azalıyor. Bu da doğayı olumsuz anlamda değiştiriyor. Bu kitapta 1989 yılında ve ona yakın tarihlerde yaşanmış olayları göreceksiniz. Fosil yakıtların, çeşitli gazların atmosfer üzerindeki etkilerini, metan gazını, gelecekle ilgili tahminleri ve yapmamız gereken fedakarlıkları okuyacaksınız. İklim değişikliği konusunda oldukça bilgilendirici buldum kitabı. Felaketin kapımızı çaldığının farkındayız ama bunun için yapılabilecek şeyleri yapmaya gönüllü müyüz, işte sorun burada. Yazara göre bu muhteşem modern hayatımızı bırakıp sanayi öncesi döneme dönemeyiz. Böyle bir şey çok zor zaten. Elimizdeki teknoloji ile salınımları azaltmaya çalışabiliriz. Yazarın en çok korktuğu ve tehlikeli bulduğu şey ise genetik mühendisliği. Canlıların genleri ile oynayarak dünyayı değiştirmeye çalışıp, yapay bir dünya üretmemizin korkunç olacağını belirtiyor. İnsanın bencil olduğunu, doğanın kendisi için var olduğunu ve sadece insana hizmet için kullanılması gerektiğini ve ona verilen zararı önemsemediğini düşündüğünü ve bunun sonumuzu getireceğini de vurguluyor.
Doğanın Sonu
Doğanın SonuBill McKibben · Everest Yayınları · 201517 okunma
··
896 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.