Fincanımda Cola Var! | Sadettin Ökten
İlk kez Saadettin Ökten’in kitabını okudum. Kitap sahip olduklarımız, kaybettiklerimiz ve nelerin bizi beklediğini gözler önüne seriyor. “Biz kimiz?” sorusunu insana sorduruyor. Doğu-Batı kültürünün ortaya çıkardığı modernitenin, popülaritenin “Medeniyet” ambalajıyla bizden neler aldığına dikkat çekiyor. Kitap hem sosyolojik hem felsefi olarak güzel ama sayfalar arasındaki tekrarlar biraz akışı bozmuş.
Kitaptan Alıntılar:
• Kalabalık kentlerde, yüksek apartmanlarda yaşamayı seçtik... Yalnızlaştık...
• İnsanın birtakım evrensel sorunları var
• İnsan mükelleftir.
• Bir tarafta irade, diğer tarafta kader var.
• Yaşadığımız bu hayatın anlamı ne?
• Platon, “Kral bilge olmalı!” diyor. Yani siyasal erk, en bilge insanın elinde olmalı ki toplumu iyi idare etsin.
• Eğer vahyin penceresinden bakmaz, yani kadere teslim olmazsanız , “tarih boyunca ne kadar muhteris, deli, zorba varsa hepsi başta”, diye görür, “Böyle dünya olmaz olsun!” dersiniz
• İnsan; yaşamak için birtakım değerler belirlemek, birtakım kabuller yapmak ve onlara inanmak zorundadır
• İnsanı duygular yönetir... Duygu komiktir, dramatiktir; mizah veya trajedi içerir.
• İnsan; inanmadığı bir şeyi icra edemez
• Medeniyet tasavvuru, zihinlerde ve gönüllerdedir ama hayata yansıdığı zaman yani tercihleriniz, seçme yeteneğiniz devreye girince o zaman “kültür” ortaya çıkar.
• Toplum, bir şehrin hem inşa edicisi hem de kullanıcısıdır
• Biz küçük adım ve adamlarla büyük başarı elde etmeye şartlanmış bir toplumuz, nesiliz.
• İnsan böyle bir varlık; tutarsız, fark edemez, hazinelere varis ve sahiptir ama çabuk unutur
• İnsanın problemi bitmez, sürer...
• Bu dünyanın problemleri deniz üzerindeki dalgalar gibidir, bazen durur gibi olur ama çoğunlukla çalkantı vardır
• Satıhla fazla meşgul olma, iç dünyana dal!
• Kalpler bir birinden uzaklaştıkça sesler yükselir, yaklaştıkça fısıltıya döner. Kavgada bağırmanın, sevgide fısıldamanın sebebi budur.
• Biliyorsunuz en büyük fakih kalbinizdir.
• İnsanlar birbirlerinin derdine derman olurlardı. Bakışla, gülüşle...
• Bir Müslümanın tecessüsle (başkasının ayıplarını araştırmak) geçirilecek vakti yoktur.
• Kapitalizm salim kafalı olunmasını istemediği için size hiç boş vakit bırakmaz. Çünkü bırakırsa siz kendinize gelir, bir şeylere ayılmaya başlarsınız. Bu sebeple size o salim vakti bırakmaz ve bütün toplumun içgüdülerine hitap ederek var olmaya çalışır. Tüketim böyle bir şey.
• Her nimetin bir külfeti var