Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Bugüne kadar evlilik üstüne çok şey yazılıp çizildi. Kimi mukaddestir diye evliliği göklere çıkardı, kimi aşkı öldürüyor diye yerden yere vurdu, kimi de bol bol öğüt verdi. Ben de hikâyesini yazmak istedim. "Neden hikâye?" derseniz, şöyle açıklayabilirim: Ben hikâyelerin gücüne çok inanırım. Hikâyeler duyguları elle tutulur, akılda kalır bir hâle getirir. Yaşanmış olaylardan yola çıkarak yazdığım hikâyelerde pek çok kişinin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Yazdıklarım; dertleriyle çareleriyle evlilikte mutluluk sanatına katkıda bulunacak hikâyeler olsun diye uğraştım. Bu kitaptaki hikâyelerde maddî sıkıntılar, fedakârlıklar, büyük olaylar yok. Yangının değil, yangına sebep olan.. Evet Sema Maraşlı'nın Eşimin eşi yok adlı kitabının kendi özet yazısının ardından kendi düşüncelerime.Kitabın içeriğindenden farklı olarak şöyle bir soru işareti oluştu kafamda.Bugün en basiti bir sürücü belgesi ehliyet alabilmek için bile haftalarca kursa gitmek ve bir çok sınava tabi tutulup kazanılma durumunda hak kazanılıyor. Neden evlilik kurumu gerçeklesmeden önce nikâh işlemleri sürecinde sadece fizyolojik sağlık durumu harici ruh sağlığınında çok iyi incelenmesi ve bunun akabinde de nasıl ki ehliyet sınavında kişiler direksiyon sınavına tabi olunuyorsa evlenecek bireylerinde evlenmeden önce kurslarda eğitim alıp yine bir çok sınava tabi olunmadıkları. Yine niye ve neden diyorum ki bugün ki TC. resmi nikah işlemlerini uygulamak kolayken bitirme yani boşanma sürecinde iki taraf yada tek tarafın sürekli mağdur olması söz konusu oluyor."İstanbul sözleşmesi, ömür boyu nafaka",gibi saçma sapan kanunlar var.Ben konunun dinsel kısmını ele almadan tamamen objektif bakarak şunu söylemeliyim ki, gelişmekten,yetişmekten,okumaktan aciz,at gözlüğünü,örf, adet, gelenek, görenek düşüncesini benimsemiş,erkek çocuklarını yüceltip erkektir yapar,kıž çocuklarını bastırıp küçülten, güdülme pskolojisini kişiliklerine oturtmuş kişilerin evlilik müessesini bırakın daha kişiliği oturmamış,karakteri yerleşmemiş,ne söylenirse robot gibi itaatkâr olmayı beyin belleğine yüklenen ,birey olmayı henüz kesfedememiş kişilerin Evlilik müessesini sağlıklı bir şekilde yürütememeleri olağandır.Daha kendiyle tanışmamış ,bu şahıslardan eş,ânne, baba olmaları ve huzurlu bir şekilde yuva kurup yürütebilmeleri beklenmekte malesef. Sižlerden çok rica ediyorum.. Lütfen ama lütfen kendinizle muhakkak ama muhakkak tanışın.Önce kendinizi birey olarak yetiştirin ardından da evlilik hakkında Sema Maraşlı'nın Eşimin eşi yok,gibi çok değerli kitaplar okuyup bilgilenin lütfen.. Yazarın kalemine sağlık.Bu kitabı genç, yaşlı,evli,bekar kendini insan katogorisinde gören herkese yüzde yüz tavsiyemdir.İyi okumalar dilerim..
Eşimin Eşi Yok
Eşimin Eşi YokSema Maraşlı · Popüler Yayınları · 2008749 okunma
··
343 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.