Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sessizlik mi Gürültü mü?
Bir gün kalkıyorsun ki ülke liderinin iktidara gelişinin 20. Yıl dönümü. Yazarımız dairesinden çıkıp kalabalığa karışıyor. Sonrasında gelişen olaylarla bir günün romanı yazılıyor. Bir ortadoğu distopyası diye tanıtıldı bu kitap. Bu yüzden çok merak ederek ve büyük bir beklenti içerisinde başladım kitaba. Peki ne kadar ortadoğuydu ne kadar distopyaydı? Kitabın bazı kısımlarında Arapça ifadeler olmazsa batılı bir yazarın romanı denilebilirdi belki de. Yer yer tekrarlanan ifadeler insanın gözüne batmıyor değildi. Konu itibarıyla güncelliğini kaybetmeyecek bir dünya oluşturulmuş romanda. Konunun işlenişi ve ifadelerin sadeliği de romanı bir çırpıda bitirmenize sebep oluyor. Kitaplarda müstehcen ifadelerin kitabın konusunun ve ruhunun önüne geçmesini bir türlü kabullenemiyorum. Modern edebiyata baktığımızda bu durum o kadar sık karşımıza çıkıyor ki artık kitabı okurken mini bir netflix dizisi izliyor gibi hissediyor insan. Peki gerçekten bu kadarına gerek var mı? Özellikle doğulu yazarların cinselliği bu kadar ön plana çıkarmasını, yazarın, kendini dünyaya kabul ettirme gayretinden doğduğunu düşünüyorum artık. Hatta bu kitapta yazar da müstehcen ifadelerin bu kadar ayrıntılı yazılması konusunda kendini okuyucuya anlatma ihtiyacı hissediyor. Amaç şu mu acaba “evet ben aykırı bir yazarım." Bunu bilemem ama bu durum beni kitabın bütünlüğünden ve ruhundan uzaklaştırıyor. Kitaba dönecek olursak, kitap kendini okutturuyor. Her ne kadar distopya denilmiş olsa da siyaset meydanında ve siyasetin arka planında, dün, bugün ve yarın olanlar ve olacaklar anlatılıyor. Mesele bizden pek uzak değil anlayacağınız hatta fazla yakın. Keyifli okumalar ...
Sessizlik ve Gürültü
Sessizlik ve GürültüNihad Siris · Jaguar Kitap · 2015345 okunma
·
279 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.