Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

78 syf.
·
Puan vermedi
üç parçadan oluşuyor kitap; toplamda 70 sayfa bir şey, minicik de bir boyu var. bir gün, bilemeden iki günde bitirilebilir. giovanni papini'nin `gog` isimli muhteşem kitabıyla benzer lezizlikte olan, kitaba adını da veren "makul bir öneri" bölümünü çok beğendim. irlanda'nın ingiltere tarafından aşağılanması ve sömürülmesi karşısında ülkesinin içinde bulunduğu çaresizliğe karşı daha önce topluma sunduğu fikirlerinin dikkate alınmayarak uygulanmamasının ardından oturup müthiş ironik bir dille son bir öneride daha bulunuyor `jonathan swift`. bunun ne olduğunu burada söylemeyeceğim, ama kimsenin aklına gelmeyecek türden bir şey olduğunu söyleyebilirim. kitabın "çeşitli konular üzerine düşünceler" adını taşıyan ikinci bölümü yazarın aforizmalarından oluşuyor. altını çizdiğim bazı satırlar: "ancak birbirimizden nefret edecek kadar dindarız, birbirimizi sevecek kadar değil." "insanlar uyarılara bile kulak asmazken, onların önerilere kulak vermesini nasıl bekleyebiliriz?" "bir şeyi arzuladığımızda ya da onun peşinden koştuğumuzda, zihnimiz o şeyin sadece iyi yanlarına veya özelliklerine odaklanır; onu elde ettiğimizde ise yalnızca kötü yanlarına veya özelliklerine." "bilge bir adamın hayatının ikinci yarısı, ilk yarısında edindiği aptallıkları, önyargıları ve yanlış fikirleri düzeltmekle geçer." "bu dünyaya gerçek bir dehanın geldiğini şu işaretten anlayabilirsiniz: bütün ahmaklar ona karşı birleşirler." "tartışmada olan biten savaşta olan bitene benzer: zayıf olan taraf düşmanına olduğundan kalabalık ve daha güçlüymüş gibi görünebilmek için sahte ışıklar saçar ve büyük gürültü koparır." "muallakta kalarak yaşamak acınası bir şeydir; ağda asılı kalmış örümceklere özgü bir yaşamdır bu." "insanlar genellikle zayıflıklarının farkında olmamakla suçlansa da gerçekte belki de çok azı gücünün farkındadır. insan toprağa benzer, bazen yüzeyin altında sahibinin farkında olmadığı bir altın damarı bulunur." "pek çok erkeğin ve çoğu kadının akıcı konuşmasının nedeni, konu dağarcıkları ile sözcük dağarcıklarının kıt olmasıdır; zira dile hâkimiyet kazanmış ve zihni fikirle dolu olan biri konuşması sırasında her iki alanda da seçim yaparken tereddütler yaşayacaktır. oysa sıradan konuşmacıların tek bir fikirler kümesi ve bu fikirleri iletebilecekleri tek bir sözcükler dizisi vardır; bu dizi de her zaman ağızlarından dökülmeye hazır bekler." "bir yazarın yazdıklarını okurken fikirlerimizin uyuştuğunu gördüğümde, aman ne harika bir gözlem diyorum. fikirlerimizin ters düştüğü yerde ise onun yanıldığından zerre kuşku duymuyorum." ve son olarak, "bu dünyanın bilgeliğine dair" başlığını taşıyan son bölümde ise yazarımız kendince felsefe ile din arasında bir kıyas yapıyor. zaten aslen bir din adamı olan jonathan swift, epey yobazca diyebileceğim fikirlerini aktarıyor. filozofların dinsizliğinden, ahlaksızlığından ve onların dünyayı hep yanlış yorumladıklarından bahsederek gerçekliğin, huzurun ve ahlakın kaynağının hıristiyanlıkta yattığından bahsediyor. tüm bunların da tıpkı "makul bir öneri"de olduğu gibi baştan aşağı hiciv olmasını arzu ettim sonuna dek ama, maalesef gerçekmiş... nazarlık diyelim
·
431 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.