Oo, kitabın başlığı bile "Durun bir dakika, ben önemli şeyler söyleyeceğim" diyor. Ki söylüyor da. Lila teyzemiz şu soruyu ve sorunun arka planındaki Batı "sağduyu"sunu irdelemeyi kendine görev edinmiş: Müslüman kadının kurtarılmaya ihtiyacı var mı? Batı'nın Afganistan' a, Irak'a girerek kadınları kurtarma/"özgürleştirme" misyonu var ya tam olarak bunun üzerine yazılmış eser. İslam'ın baskıcı olduğunu, Müslüman kadının esaret altında olduğunu, başlarını örtmenin insan haklarına aykırı olduğunu ve Beyaz Adam'ın kurtarıcı bir kahraman olarak onları özgürlüğüne kavuşturacağı hikayesinin eleştirisi. Aslında hikaye demek hafif kalır. Kendi politik amaçlarını meşrulaştırma aracı diyelim. Yazar İslam'a yönelik açıklamalar yapmamış. Çünkü amacı Batı'nın Müslüman kadını kurtarma söylemini eleştirmek. Çevresindeki kadınların, köydeki sıradan kadınların problemlerinin çok çeşitli olduğuna dikkat çekiyor. Sadece Müslüman kadının değil, Dünya' nın her yanında kadınların çeşitli problemleri var: aile içi şiddet, zorbalık, ağır çalışma koşulları,... Amerika'daki kadınların hiç sorunları yokmuş gibi tüm spotların Müslüman kadının üstüne tutulması ve sorunların İslama bağlanması çok ciddi bir problem. Çoğu zaman medyada, popüler kültürde maruz kaldığımızda farketmiyoruz bile oryantalist söylemleri. Kitap gösterdiği örneklerle bizim bakış açımızı da dönüştürüyor. Araştırma inceleme türündeki eser hiç de öyle göz korkutacak cinsten değil. Acayip dolu dolu bir akademik çalışma olmasına rağmen yazar çok basit bir dil kullanmış. Kendi tanıklıklarından, tecrübelerinden, yakınlarının hikayelerinden yararlanması da savunduğu görüşü daha güçlendirmiş. Kitabın üzerine daha neler yazılır, neler neler konuşulur. Çok esaslı bir okumaydı. Okuyunuz, okutturunuz.

Müslüman Kadının Kurtarılmaya İhtiyacı Var mı?Lila Abu-Lughod · Ketebe Yayınları · 202172 okunma

·

441 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rumeysa Betül Tuncay