Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

124 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
İNCELEMEDE İNECEK VAR! KUŞ VAR! KEDİ VAR!
Kitap incelemelerinde kitabın içeriğini uzun uzun tez yazar gibi yazanları ve kitabı önemli ölçüde anlatacak şekilde yapılan incelemeleri ben pek okumuyorum. Kitabı almayı düşünmüyorsam okuyorum. Çünkü ona dair heyecanımı kaybetmek istemiyorum. Belki okuduktan sonra bakılabilir diğer okuyucular nasıl yorumlamış diye fakat göz attığım ne kadar inceleme varsa hiçbirinde kitabın kişinin dünyasındaki bıraktığı izden bahsedilmemiş, bunun yerine yine kitabı okuturcasına oluyor incelemeler. Bu bir tercih meselesidir, doğruluk ya da yanlışlık deklarasyonu asla değildir ve olamaz zaten. Her insan ayrı bir dünya ve hepimiz bambaşkayız. Ben okurun kendi cümlelerini kurmasını, kendi hayatından ipuçları bırakmasını isterdim her kitapta olmasa bile arada bir yapılabilir diye düşünüyorum. Sadece elimizdeki kitabı değil bu vesileyle iç dünyamızı da incelemiş oluruz. Tabii ilkokul mantığıyla nitelikli okuma değil de nicelik sizin için çok önemliyse bunlar zaman alan işler, nicelik tayfadansanız gözünüze angarya olarak görünecektir. O zaman soruyorum: oturup üzerinde tartışamadığım , düşünemediğim hızlıca okuyup geçtiğim satırlarla neden vakit kaybedeyim? Şimdi gelelim kitaba deyip bütün kitabı yazıyormuşum. Hayır tabii ki öyle bir kötülük yapmayacağım. İnceleme hakkındaki görüşlerimi uzun uzun yazdığım için kitap hakkındaki görüşlerimi kısa tutacağım. Hepimizin okuma alışkanlıkları var. Benim okuma alışkanlığımı oluşturan o sehpanın üç ayağı var: 1 çocuk kitabı, 2 tasavvuf kitabı, yani ruhumu, beni yokluktan varlığa çıkaranı tanımak, bilmek, anlamak için yazılmış kitaplar, 3 bilim kitapları. Bu üçü benim yemeğim, evim, sofram, hayatın olanca lezzetini ciddi anlamda aldığım muhteşem bir alan oluşturuyorlar. Bunların dışında kitaplar da okuyorum ama bunlar olmazsa olmazım. Çocuk kitabı dediğim kısmı bu ay 'Martıya uçmayı öğreten kedi'yle tamamladık. Başlangıcında biraz hüzünlensem de tebessüm yüzümden eksik olmadı. Dostluk ve söz vermek gibi değerlerin gösterildiği bu kitapta benim dikkatimi çeken başka noktalar vardı. Bunlardan biri, yazar farklılıkların tehlike arz etmediğini bence çok güzel işlemiş. Bir çocuğa bu en güzel nasıl anlatılabilirse o kadar güzel anlatmış. Aynı zamanda biz çok bilmiş büyükler , çocuklar üzerinden anca bu kadar güzel iğnelenebilirdik. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla güzelce yerleşebilir bu kitapta.( Zaten öğüt alması gereken büyüklerken neden yıllardır çocuklara öğütler verilmeye çalışılır anlamış değilim). Bir başka dikkatimi çeken durumsa başlangıçta sadece kendini düşünen insan oğlunun çevreye verdiği zararın boyutuna atıflarda bulunurken hikayenin sonunda yine bir insanın yardımını görüyoruz sanki yazar bize diyor ki: ' Sahip olduğunu düşündüğün ne varsa hepsi emanet ve sadece sana ait değiller. Bir kuşun kanatlarına petrol makyajı yapıp onun elinden uçmayı da alabilirsin ya da onların hayatının normallerine saldırmamış bir tür olarak da hayatına devam edebilirsin' Akıllı bıdıkların kütüphanesinde rahatlıkla yer alabilir bir eser.
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi
Martıya Uçmayı Öğreten KediLuis Sepulveda · Can Çocuk Yayınları · 20201,987 okunma
·
231 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.