Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

335 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
İlber Ortaylı’nın Osmanlı özelinde çok bilinen yanlışları düzeltme, onarma ve doğrusunu kendi araştırma ve birikimlerine dayanarak anlatma olayına hayranım. Ki yıllarca sürekli baskılarının yenilenmesi ve tükenmesi de durumu anlaşılır kılıyor diyebiliriz. Bahsi geçen 19. Yüzyıl yani onu belirterek başlayalım ama imparatorluğun Tanzimat sonrası girdiği o yoğun ve zorlu sürece değinirken aynı zamanda bu modernleşme süreci ve bu sürecin neden bu kadar uzun olduğu inceleniyor. Her şey birleşik ama bölümlere ayırmaya çalışmışlar. Bu da güzel olmuş. İmparatorluğun En Uzun Asrı, Alemdar – Sultan Mahmud - Kavalalı, Osmanlı Ulemasının Yeniçağı, Osmanlı Tarihinde Bab-ı Ali Esrarı, Aydın Mutlakiyet ve Merkeziyetçi Reformlar, Laik Hukuk ve Eğitimin Gelişmesi, Reformcuların Çıkmazı, Tanzimat Adamı ve Tanzimat Toplumu ise içindeki bölümler. Mesela ikinci bölüm daha çok siyaset içerikli diyebiliriz. Ayanlar, yeniçerilerin katliamları, Sultan Mahmut’un kardeşini öldürmesi hadiseleri buralarda işlenen konulardan. Bu kitabın 83 yılında yayımlanması ve bu kadar kapsamlı araştırmaların günümüzde yapılmıyor oluşu da ayrı bir durum tabi. Ortaylı’nın da dediği gibi, bu kaynaklar her ulusun arşivinden toplanan kaynaklarla kıyaslanmalı, ortak bir eser çıkarılarak incelenmeli ama bunu yapacak birikim nerde? Bunu yapacak bilgi birikimi olanlar nerde? Onlar yok anlamında değil, görevde olanların işi bilmemesi ve işi bilenlerin görevde olmaması durumu. Bilic mi dile getirmişti bunu acaba. Modernleşme hususunda sadece Tanzimat dönemi değil genel itibariyle bir değerlendirme de yapılıyor ve şunu söyleyebiliriz ki bilimin öncüsü Osmanlı ne zaman ki iş bilmez, iş yapmaz, sadece konuşan ve yobaz kafalara görevler vermiştir, çöküş başlamış ve yıkılmıştır. Günümüzde aynı topraklarda yaşayan bizlerin basiret sahibi yöneticilerinin en büyük görevlerinden biri de çağın gerekliliklerine, çağın gerektiği şekilde ayak uydurmaktır. Yasaklarla bir yere varamazsınız. En güzel örnekler tarihimizde yer almaktadır. Teknolojiye, bilime, gelişmelere kapalı olanlar, inatla bunlara karşı olumsuz yaklaşım sergileyenlerin salak olduğunu düşünüyorum. Kusura bakmayın ama düşüncemi söylememin bir mahsuru yoktu değil mi? Geçmişten ibret alıp geleceğe emin adımlarla, pes etmeden yürüdüğümüz aydınlık günlere. İyi okumalar dilerim..
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20172,404 okunma
·
383 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.