Beklediğimin de üstünde kitaplara dokununca gözlerim çok mutlu oluyorum nedense. Bu eserden de farklı bir içerik bekliyordum aslında ama sayfaları çevirdikçe şaşkınlığım arttı. Önce ennegramdan bahsedeyim biraz. Ennea-grammos kelimelerinin birleşiminden oluşan ve Yunancada "9 nokta anlamına gelen bu kelime, insanın fitratî bilimidir. Fitrat, iç dünyamızın sistematiğine verilen addır. Enneagram dediğimiz mizaç bilimi, nefsin 9 farklı zaafinı ve bunun insan üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Mizaç dediğimiz yapı, nefsin bu temel zaafıyla şekillenmiştir. Sayın Özgü Güler bu mizaç tiplerini bir kurgu üzerinden anlatıyor. Ve bu şekilde hem bu tipleri daha iyi anlayabiliyor hemde merakınızı diri tutarak, kendinizi tanıyarak ilerliyorsunuz. Kitapta diyor ki her olay örgüsünden sonra bu anlattığım sana hiç yabancı gelmedi değil mi? Kendini okuyorsun. Hakikaten öyle okudukça aaa ne kadar da ben demeden edemedim. Bende kendime bu 9 mizactan numara verdim. "Ben acaba bu 9 tip insan mizacının hangilerini barındırıyorum ve nelerden vazgeçip neleri kabullenip yoluma devam etmem gerekiyor," hep bunu sordum kendime. Çünkü anlatılan her olaydaki kahraman benmişim gibi geldi. Kendimin en yakın arkadaşı yine ben mişimde kendimden bahsediyormuşum gibi hissettim. Özgü hanım ne yaptın, kendime bile itiraf edemediğim şeyleri bir bir okudum, yazdığınız cumlelere sesli cevaplar verip, eleştirdim, kabullendim, ne kadar da doğru, yok canım bu kadar da değil diye cevaplar bile verdim. Birde bu kitap bana "Kurtlarla Koşan Kadınlar " kitabını anımsattı. Orada da yazılan kitaplardaki karakterler üzerinden insan mizaçlarından behsediliyor. O belki biraz daha kurguya yansıma hali, ama bu kitaptaki anlatılanlar bizim kendi hayatımız, şu anımız. Bu yüzden çok keyif alıyorum okurken. Kendimce kararlar aldım tabiki. Hayır demeyi hala öğrenememiş bir ben olarak daha keskin kararlar almayı, daha sağlam adımlar atmayı öğrenmeye karar verdim. Mükemmel olmak mesela, olmak zorunda değilim, kimseyi sevmek zorunda da değilim, kimse de beni sevmek zorunda değil. İnanın artık birileri için kendinizden fazla birşeyler vermemeyi öğrendiğinizde üzerinizden kocaman bir yük kalkıyormuş, bunu yaşamak muazzam. Eğer gerçekten kendinizle bir derdiniz var ise muhakkak okuyun derim, belki kendinizi başkasından dinlemek size iyi gelecek bilemezsiniz öyle değil mi? O zaman biraz da kendinize dışardan bakmayı öğrenmenin zamanı geldi hatta öğrenmeyin direk kendinize dışardan bakın Birde iyiki bir sonu var. Dokuzuncu bölümde tip 9 anlatmaya başlayınca ya olamaz yarım kalmasın nolur diyerek hızlıca okudum veeee yarım kalmamış hemde cok guzel bir sona bağlanmış. Arkadaşlarrrrr kesinlikle okuyun diyorum kesinlikle

Yol ArkadaşımÖzgü Güler · Tonguç Akademi · 202065 okunma

·

149 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Betül Zeyrek