Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İtalyan edebiyatının önemli isimlerinden Cesare Pavese'yi okumaya, en politik romanı olarak kabul edilen, Tepedeki Ev ile başlamayı istedim. Arka yazısı da ilgimi çekince bir hevesle başladım. Tepedeki Ev savaş karşıtı bir öğretmenin, gençliğinin ilk yıllarının geçtiği kasabaya döndükten sonra, eski sevgilisi Cate, (ana kahramanın kendisinden olduğunu düşündüğü) eski sevgilisinin oğlu Dino ve kasabadaki birkaç insan etrafında dönüyor. Kitabın ilk kısmı, 23 bölümden oluşuyor. Sonrasını ise; Aile (1941-1942) ve Kaçak (1944) bölümleri takip etmiş. İlk bölümde Corrado'nun insanlardan uzaklaşma arzusuyla tepelerde yaşamayı istemesi ve İtalyan iç savaşının da başlamasıyla Torino'dan gençliğin ilk dönemlerinin geçtiği kasabaya dönüşü anlatılmış. Corrado, kasabayı, eski sevgilisini bıraktığı gibi bulamadığı gibi, dönemin koşulları da Corrado'yu hem sosyal çevresinde, hem iş hayatında hem de kendi iç dünyasında epeyce zorluyor. Bu bölümde Pavese'nin karanlık iç dünyasının içine giriyoruz. Fazla karamsar, fazla ümitsiz oluşu üsluba da yansımış haliyle. Romanın dili anlaşılır ama üslup okumayı çokça yavaşlatıyor. Bir sonraki bölüm Aile, bu bölüm daha önce bir öyküsüymüş Pavese'nin ve o öyküde yazdığı kişiler üzerinden oluşmuş aslında Tepedeki Ev. Karakterler tutunamamışlardan, çelişkiler arasında kalmış ruh haline sahip kişilerden seçilmiş. Bir yandan toplumun bir parçası olmaya çalışırken bir yandan insanlardan uzaklaşmayı tercih edip, bununla umutsuzluğa sürüklenen Corrado'nun tepedelerden ayrılışının ardından başından geçenler anlatılıyor. En son bölüm olan Kaçak'ta ise, Cesare Pavese Corrado'nun yine tepelere gitme öncesi ve sonrasını yine oldukça karamsar bir ruh haliyle harmanlamış. Cesare Pavese ve Torino hayranlığını, yakın zamanlarda okuduğum Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk isimli kitabında sık sık tekrar etmesi biraz tetikleyici olmuştu kitaba başlamak için. Ama yazarın intiharının öncesinde yazmasından kaynaklı mı yoksa genel ruh halinin varoluşçuluğun pençesinde kıvranmasından dolayı mı bana fazla bunalımlı ve karamsar geldi. Dili sade olsa da anlatımı ağırlaştıran unsur olmuş bu da. Çağdaş dünya sorunlarının ve bundan etkilenen insanların bulunduğu kitap elbette şen şakrak olacak değil bu anlamda da umutsuzluk, çaresizlik hissini verme noktasında oldukça başarılı. Açıkçası bu romanda, antimilitarist ve faşist karşıtı olması ayrıca yaşamına kendi eliyle son vermesi sebebiyle bir parça Stefan Zweig aramadım değil ama Pavese'nin kendine özgü, dingin, sorgulayıcı tarzı eserin her sayfasına yansımış. Hiç izi yok Zweig'ın. Umutsuz, mutsuz olduğumuz şu günlerde okunması yaralı ruh halimizi iyice perişan etme potansiyeline sahip kitabı, kendimizi iyi hissettiğimiz, keyifli olduğumuz zaman dilimlerinde okusak düşündüren, sorgulatan, öğretici kısmından daha fazla faydalanabiliriz bence.
Tepedeki Ev
Tepedeki EvCesare Pavese · Can Yayınları · 1995438 okunma
··
745 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.