Çocuklukta yaşanan ihmal, istismar, şiddet vb. gibi çocuğun fiziki ve zihinsel varlığını tehdit etmiş durumların bedende nasıl kaydedildiğini ve dışavurumunun nasıl olacağını anlatıyor kitap. Kişi çocuklukta yaşadığı kötü muameleyi çoktan unutmuş olsada, farkında olmasa da beden unutmuyor ve bir şekilde sinyal veriyor. Erken çocukluk döneminde en çok ihtiyaç duyduğu ve karşılanmayan özlemlerini ömür boyu arıyor insan ne aradığını bilmeden. Aydınlanmış bir tanığı bulan kişilerle karşılaşmayı şans olarak değerlendiriyor Alice Miller. Bu tanık herhangi samimi bir arkadaş yada taraflı bir terapist olabilir ona göre. . Ayrıca her dinde var olan yazarın ifadesindeki dördüncü emrin (anne babaya hürmet etmek) alışılagelmiş ve asla sorgulamaya cesaret edilmemiş yönlerini psikanaliz açısından değerlendiriyor Alice Miller. Yani çocuklukta anne babasından çok kötü muamele görmüş olsa bile ahlaken sorgusuz sualsiz sevmesini, hürmet etmesini öğütlüyor dinler. Alice Miller ise bunun insan doğasına aykırı olduğunu savunuyor. Yani gerçek ve incinmiş duygularımızı yok sayarak, ebeveynler ile samimi olmayan, zehirli bir ilişki sürüleceğini söylüyor. Bu zehir en çok çocuğa zarar veriyor. Gerçek anılarla, duygularla yüzleşen gerçek duygularını yaşayan ve ebeveynleriyle "yıkıcı bağlılığı"nı koparabilen kişilerin gerçekten özgür olabileceğine inanıyor. Alice Miller dönemi içinde bugün içinde devrim niteliğinde fikirler ortaya koymuş psikanalist yazar. Çocuğun dramını anlatmaya yıllarını adamış. Bir çocuk doğduğu andan itibaren ne ister? Koşulsuz sevilmek ister, görülmek, onaylanmak ister. Hepsi bu... Aydınlatıcı ve zor bir okumaydı benim için...

Beden Asla Yalan SöylemezAlice Miller · Okuyan Us Yayınları · 20193,147 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitap_universitesi