Çok kıymetli, çok duygusal, içinden geldiği gibi yazılmış bir kitabı geride bıraktık. Bunun temel sebebi olarak da Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı sonrası hemen kaleme alınması, anlık duygularla yazılmış olmasını söyleyebiliriz. Yazar aynı zamanda bu nedenlerden ötürü objektif bir eser olmadığını da ısrarla belirtmiş ama yine sonraki basımlar için yazdığı önsözde, ilk anda çıkartmaya cesaret edemediği ve 8 yıl sonra yayımlattığı kitabında bir değişiklik yaptırmadığını da belirtmiştir. Ayrılan bölümlerde bizler kahramanlığı, dahiliği, devlet kuruculuğu, milliyetçiliği, askerliği, insanlığı, ideolojisi gibi başlıklar altında kitabı incelesek de genel bir bakış yapmanın daha uygun olduğu kanaatindeyim. Mesela? Bunu bir bütün olarak nasıl inceleyeceğiz? Çekilen zorluklar, engeller, koskoca bir devlet öyle rahat kurulmadı değil mi? Yaşananlar, yaşatılanlar, bu bir komple olaydır ve bunun aktarımını parçalamak olmaz, konularda ancak zamansal olarak birbirinden ayrılabilir kanımca. Kitapta öne çıkanlarda milliyetçilik kısmını gördüğümüz gibi özellikle “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” cümlesinin çıkışını ve bunun nasıl olduğunu anlatırken çok gururlanıyorsunuz bir yerde. Nutuk alıntılarıyla ilerlerken özellikle askerlik kısmına açılan parantez dikkat çekici. Bunun yanında gazete yazıları ile sağlığında yayılmamış ama ölümü sonrası eşi vesilesiyle yayımlanan yazılarını da görmek mümkün. Özellikle yaranmak için yazılmış “BOZKURT” eserinden bahsedilmesi de çok dikkat çekici sayılabilir. Çünkü bu eserde Mustafa Kemal Atatürk yüceltilirken mensubu olduğu Türk Milleti aşağılanıyor ve Ata bunu kabullenemiyor. Bu eserle de oldukça mücadele ediyor ve bu mücadeleyi en yakın insanlardan öğrenmek güzel. Hele ki birileri Ata’dan bahsediyor diye satış yapmaya çalışırken. İyi denk geldi. Hepimize iyi okumalar dilerim..

AtatürkYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınevi · 2012559 okunma

·

127 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.