Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

528 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Affetmek deyince bir suçluyu mu yoksa kendini affetmeyi mi anlıyorsun? Bu kitap iki affedişi de kapsıyor. Her cümlesi hayat binanızda bir tuğla değerinde olacak. Her cümlede düşüneceksiniz. Konusu Sage, 25 yaşında ateist Yahudi kökenli bir kızdır. Her akşam eski bir rahibenin işlettiği fırında, mis kokulu ekmekler pişiriyordur. Evli bir cenaze levazımatçısıyla birlikte ve yüzünde,annesinin ölümüne sebep olduğunu ona hiç unutturmayacak bir yara iziyle geçinip gidiyordur. Annesinin ölümünün yarattığı depresyona, katıldığı grup terapilerinde çare arıyordur. Bir gün terapi arkadaşı Josef ona geçmişte Nazi Subayı olduğunu, ölmek istediğini söyler. Kanseri bile atlattığını ama bir türlü ölemediğini, onu Sage’nin öldürmesini istediğini de ekler. Josef’in doksan beş yaşında olması söylediklerinin doğru mu,kurgu mu olduğu konusunda Sage’yi kuşkuya düşürür. Yetkili kişileri arar ve bu konuyu araştırmak için görevlendirilmiş Leo ile tanışır. Josef’in Auschwitz toplama kampındaki subaylardan olduğunu öğrendiklerinde, babaannesi Minka’nın o günlere ait kötü anılarını dinlemek isterler. Minka, Auschwitz toplama kampından sağ kurtulmuş biridir. Ama hikayesini dinledikçe bir insan her gün nasıl ölür ve sonrasında nasıl hayatta kalır içiniz acıyarak öğreneceksiniz. Nazilerin insanlık dışı işkencelerini ne zaman okusam bunların yaşandığına inanmakta zorluk çekiyorum. Maalesef hepsi yaşanmış ve gerçek. Geçen okuduğum “Doğu Kartpostalları” romanında ismi geçen subaylardan birini bu kitapta okudum. Aynı günleri iki farklı ağızdan dinlemiş gibi oldum. Sağ gösterip sol vuran bir kitap.Sürprizli de…Her cümlesi mi insanı düşündürür, hayran kaldım. yazarın beş altı kitabı vardı, eksikleri de tamamladım. Çok geç kalmışım onunla tanışmaya. İyi ki okumuşum.
Hikayeci
HikayeciJodi Picoult · April Yayıncılık · 2014354 okunma
·
256 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.