Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

600 syf.
·
Puan vermedi
Yaklaşık 30 küsür sayfa bir araştırma yazısı oluşturup şuraya ne yazacağını bulamamak.Cümleleri seçememek.Herhalde o kadar şey yazdıktan sonra buraya yazmaya üşeniyorum galiba.Neyse…Başlayalım elbet aklımıza bir şeyler gelir. Serinin 3. Cildinde olaylar kaldığımız yerden devam ediyor ve yeni kahramanlar ekleniyor. Romanımız aslına bakarsanız parçalı bir şekilde ilerliyor.Bunun için F.Duman’ın bir açıklaması da mevcut.Tabii kitap içinde gizli.Diyor ki “Romanı özete çevirmeden hızlandırmanın yolu, zamanı da birbirine eklenen bölümleri de parçalamaktan geçer.” Eseri bu minvalde değerlendirirsek: 1.Dede Sultan ve devesi Davut’un Boncuklu Pınarı bulması 2.Demiryolu memuru olan Mehmet’in oğlu Kemal ve çevresinde gelişenler 3.Dağda Halil, Murat ve Hakim’in başlarına gelenler 4.Aysel, Faruk ve Barbatus’un ruhlarının kendilerine konak araması 5.Aynur, Ferit ve Orhan ‘ın hapisten kurtuluşu 6.Gülşen ve Mustafa öğretmenin bir nevi yol ayrımına gelmeleri(Tabii Gülşen geliyor Mustafa’nın bir naneden haberi yok) 7.Ve halk hareketinin gerçekleşmesi.Akabinde Aynur, deve Davut ve kertenkele Coco’nun ruhlar alemine irtihali… Son gibi ancak değil efendim “ Yeni bir başlangıç”aslında. Bu parçalı yapı gözünüzü korkutmasın bir şekilde olaylar birbirine bağlanıyor.Bundan önceki iki cildi okuduğunuzu varsayarsak dil yapısı aynı şekilde ilerliyor.Hatta yazar bu kitapta dili biraz daha deneyselleştirmiş.Metin içinde metin yazma çabası insana Bilge Karasu’yu anımsatıyor doğrusu. Yer yer metin tahribi yaptığını da görüyorsunuz. Mustafa öğretmen üzerinden aydın tipi, Sus Barbatus üzerinden yabancılaştırma mevzu devam ediyor.Normalde yazar başka eserlere metinlerarasılık yapmakta, fark etmişsinizdir.Ancak burada kendi eserleri olan Adasız Deniz, Baykuş Virane Sever, Kaptan Kanca ve Köpekler İçin Gece Müziği eserlerine de selam çakmış.Yani benim fark ettiklerim bunlar diyelim. Koku,korku, av/avcı, rüya kavramları üzerinde ziyadesiyle duruyor yazarımız.Okudukça tabiri caizse her şeyin kokusunu alıyorsunuz.(ıslak tavuk boynu kokusu ne demektir yav) Dede Korkut’tan,Sarı Saltuk’a, Aşık Şenlik’ten, Evliya Çelebi’ye, Hz. Adem’den, Nemrut’a uzanan geniş bir yelpazeyi ele alan 18 tane de hikaye mevcut eserimizde. Gelelim ideoloji kısmına. Eser Komünist,Marksist ve Sosyalist felsefeden de yerli yabancı pek çok insanı bir araya getirmiş.Zaten giriş epigrafı Yunus Emre’den güya azıcık araştırıyorsun arkasından Ataol Behramoğlu çıkıyor, Dede Sultan kim olabilir diye bakınca Börklüce Mustafa geliyor önünüze.Kitabın içinde Hasan Hüseyin Korkmazgil,Nazım Hikmet,Enver Gökçe,Karl Marks,Lenin, Engels,Georges Politzer, vs. Oradan oraya kol geziyor.Kızıl devrim doğaya, hayvan renklerine bile yansıyor.Okuyunca bana hak vereceksiniz. Özellikle Tolstoy’un Savaş ve Barış’ıyla bayağı oynadığını görüyorsunuz.Ne geziyor arkadaş Nataşa falan bizim kitapta hani biz devrim yapıyorduk diye düşünüyorsunuz. Albert Camus ve Sartre bunların yanında Puşkin,Gogol, Victor Hugo da yazarın eksenine dahil olmuş. Araya sıkıştırılan türkülerimiz var bir de… Bir anda kendinizi Zülfü Livaneli, Oğuz Aksaç, Musa Eroğlu dinlerken buluyorsunuz. Fikir vermesi adına birkaçını paylaşıyorum.Dinlemeden geçmeyelim: “Sinek Destanı”. youtube.com/watch?v=O26epi2... “Dede Sultan” youtu.be/x0GLk3w1m3U “İşidin ey ulular” youtu.be/S2NDuCA7Gdw Mitoloji kısmına da girip lafı daha fazla uzatmak istemiyorum. Eserlere iliştirdiği nice şey yetmezmiş gibi bir de Ahmet Muhip’in dizelerini de eklemiyor mu??Güzel iş çıkarmış, takdire şayan doğrusu. Gözümü tırmalayan tek şey yerli yersiz kullanılan noktalama işaretleri.(Gerçi yazarın ona da bir açıklaması var da ben sevemedim işte.) İşbu yazı tarafımızca kaleme alınmıştır efendim. Keyifli okumalar dileriz.
Sus Barbatus! - 3
Sus Barbatus! - 3Faruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021212 okunma
·
437 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.