İncir Tarihi, Zeyrek adlı bir çocuğun düşle gerçek, insanlar ve hayvanlar, tılsımlı, büyülü aletler, krallar, haydutlar, köyler, kasabalar ile örülmüş yolculuğu esnasında başından geçenlerin hikayesini anlatıyor. Bahaneler isimli ilk bölüm hem Faruk Duman'ın İncir Tarihi'ni, Zeyrek'in kendi hikayesini, hem de ''insanın yaratılışı''nın nedenini anlatarak başlıyor. ''Allah insanı yaratmakla nimeti-yani daha önce yarattığı şeyleri- tamamlamış oldu'' diye başlayarak; insanın neden yaratıldığı ile ilgili Keykavus'un Kabusname isimli eseri ile ilişki kuruyor. Bu metinlerarasılık, Kurandan Hz Süleyman'ın ordusu, Hz Ali'nin kılıcı, hançeri, firavunun karısı ve Hz Yusuf, Hz Musa'nın denizi ikiye ayırması, batıdan ıssız adaya düşen Robinson Crusoe ve Cuma, Anadolu hikayesi olan Geyikli Dede gibi kıssalar, hikayeler ile her sayfada devam ediyor. Metnin genelinde doğaya, bitkiye, hayvana bir saygı duruş söz konusu. Son dönemde okuduğum Burhan Sönmez'in Kuzey adlı romanında da vardı bu duruş. Doğaya, evrene verdiğimiz tahribatın sonuçlarının artık gözle görünür olması, doğanın dolayısıyla insanlığın yok oluşu endişesini Türkiye romanlarında da sık sık görür olduk. Özellikle kitabın adını alan incirin doğudan batıya tüm kültürlerde kutsal sayılması, Babil bahçelerinde yetiştirilmesi, cennetten kovulan Adem ile Havva'nın örtünmek için incir yaprağını kullanmaları, Antik Yunan filozoflarının defterlerinde şifalı bitki olarak kayda geçmesi ve en önemlisi incirin günümüzde hala bir geçim kaynağı olması kitabın adını almasına sebebiyet verdiğini düşünüyorum. Yer yer hikayede gereksiz bulduğum, zorlama bölümler de vardı ancak genel itibari ile birçok metinle kurduğu ilişki bağlamında güzel bir yolculuktu İncir Tarihi.

İncir TarihiFaruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021420 okunma

·

225 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

selen atar