DİPÇE :
Murr adlı bir kedinin kabiliyetleri üzerinden kendi görüşlerini yansıtan Hoffman; hayal ve gerçeğin belirsizleştiği bir düzlemde döneme, saraya, topluma, sanata yönelik mizahi bir tablo çizer.
Okur, Kedi Murr'un fantastik dünyasından besteci Kreisler'in gelgitli dünyasına aynı sıçramalarla dahil edilir.
Okuma yazma öğrenen bilge kedi, besteci Kreisler'in öz yaşamını yazdığı kağıtların arkasına dünyaya dair görüşlerini yazar. Kedi Murr'un görüşleri (M.d.e ), bestecinin hikayesi ise ( Müs.kağ.) bölümleri ile arka arkaya verilir. Bu mizahi detay okuru realite ile masal dünyası arasında hoş bir seyahate çıkarır.
Murr ve Kreisler mizaç bakımından birbirlerinden çok farklıdır.
Murr; sempatik, sakin, mizah yönü yüksek ve kendine güvenen bir karakterken, Kreisler kendisiyle sürekli çekişme halindedir arzularında kararsızlık görülür.
Kreisler çok yetenekli bir müzisyen olmasına rağmen sanatına yönelik standartları yakalayamayınca, diğer sanatçılara ve topluma ayak uydurmakta güçlük çeker bu durumda da ani duygu değişimleri yaşar.
Eserdeki diğer karakterler de dönemin toplum ve inanç yapısını yansıtan niteliğe sahiptir.
Kedi ve bestecinin anlatıları kendi dünyalarında paralel seyrederken sanatçı ve toplum arasındaki bağa ve yansımalara da iki farklı dünyadan bakma olanağı sunar. Bu anlamda da zamanının ötesinde bir eser olduğu aşikardır.
Anlatımdaki bu özgürlüğü, geniş bir telmih yelpazesiyle taçlandıran yazar; Shakespeare'den Goethe'den, Diderot'tan, birçok müzisyen ve şairden alıntılarla güçlü bir bellek yaratır.
Eleştirmenlere göre bu eserin bir diğer özelliği de Alman romantizminin ilk büyük bestecisi kabul edilen Robert Schumann’ın "Kreisleriana" adlı yapıtını , ana karakterimiz Johannes Kreisler'den esinlenerek ortaya koymasıdır.
Hoffmann'ın eserindeki bu ikili buluşma Schumann’ın müzikalinde de aynı bölüm içerisinde biçimsel ve duygusal ikilik olarak ortaya çıkmıştır.
Eser 1001 kitap listesinde de yer almaktadır.
Keyifle okuyun. Esen kalın.