Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

513 syf.
5/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Metro 2034, Metro serisine başlamış okuyucuların çoğunlukla tıkandığı ve seriyi bıraktığı kitap. Birinci kitapta tanıtılan dünya çok sevildi ve çok tutuldu. Belki de ikinci kitabın başarısızlığının sebeplerinden biri de ilk kitapta yaratılan bu dünyanın beklentileri yükseltmesi. Kitabı okurken “Bu işte bir yanlışlık var.” diye kalkıp, kitaplıktan Metro 2033’ü alıp, çevirmen aynı mı diye baktığım dahi oldu. Yazım dili çok değişmiş, bu da okuyucuyu rahatsız ediyor. Yazarın konuyu işleme tarzı da birinci kitaptan farklı. İlk kitapta baş karakter Artyom’u takip ediyorduk ve bu kitap boyunca böyleydi. Burada ise farklı istasyonlardaki farklı karakterler arasında sürekli bir geçiş var. Hatta öyle ki, bir karakterin macerasını okurken, bir sonraki paragrafta hemen başka bir hikâye başlıyor. Kitaba alışana kadar, “Bu karakter şimdi bir şey yapıyordu, nasıl hemen başka bir şey yapmaya başladı?” diye düşündüğüm de çok oldu. Aynı bölüm içinde bir paragrafta bir karakter, diğerinde başka bir karakterin macerası devam ediyor. Bu da okuyucuyu yoruyor. Seçilmiş kişi Artyom ile devam eden Metro 2033’ü okuduktan sonra, 2034’te de gözlerimiz onu arıyor. Ancak yüzlerce sayfa boyunca Artyom yok. Bu da belki okuyucuda “Şimdi Artyom öyle bir giriş yapacak ki!” diye bir heves yaratıyor. Ne yazık ki bu heves de boşa. Artyom kitaba çok sönük bir giriş yapıyor ve sadece iki bölümde ufacık bir rol oynuyor. Bu seçimi de pek beğendiğim söylenemez. Tüm bunlara rağmen, Metro 2034, sevgilinin çekilmez huyları gibi, kabul edilebilir. Bir ara form olarak varlığına tahammül edilebilir. Sizi metro dünyasına çekmiyor, buna uğraşmış gibi görünse de soğutmayı da başaramıyor. Metro 2035 ile her şeyin güzel bir finale varmasını ummaya devam ediyorum. Kitap Sevastapolskaya istasyonunda başlıyor. Ana karakterimiz Homer, ilk kitaptan bildiğimiz Hunter ile bu istasyondalar. İlk kitapta öldüğünü sandığımız Hunter bir sebepten bu istasyonda saklanıyor. İstasyonun kuzeyine gidip gelen kervanların ve ekiplerin geri dönmemesi ile hikâye başlıyor. Sevastapolskaya’nın kuzeyinde, Tolskaya’da bir veba baş gösteriyor ve bu vebanın tüm istasyona yayılması tehlikesi, Metro içindeki insan yaşamını tehdit ediyor. Hunter ve Homer, durumu araştırmak adına yola çıkıyorlar ve hastalığı öğreniyorlar. Babası ile beraber yaşadıkları istasyondan sürülmüş olan Saşa da, babası öldükten sonra bulunduğu yeri Hunter ve Homer ile terk ediyor ve yol arkadaşlıkları başlıyor. Hunter’ın, ilk kitapta gördüğümüzden daha acımasız ve daha vahşi olduğunu yavaş yavaş görüyoruz. Mecbur olmadığı hâlde öldürdüğü insanlardan ve hastalığın yayılmasını engellemek için hastaların yakılmasını gerektiğine kadar bir sürü örnek karşımıza sunuluyor. Saşa, Hunter’ın içinde iki insan olduğunu ve görevinin Hunter’a diğer tarafını, merhametli tarafını hatırlatmak olduğuna inanıyor. Öğreniyoruz ki Hunter, ilk kitapta Kara Derililer ile mücadele etmek için WDNCH istasyonunu terk ettiğinde onlarla karşılaşıyor ve Kara Derililer Hunter’a kim olduğunu, aslında insanların ne olduğunu önüne özel bir ayna koyarak göstermeye çalışıyor, ancak Hunter Kara Derililere saldırmayı seçiyor. Böylece Hunter’ın içindeki diğer tarafı, aynayla birlikte yok oluyor. Hunter, tüm bu olanlar bittikten sonra metroya geri dönüyor ve yeni halinin de etkisiyle, insanlardan uzak Sevastapolskaya istasyonuna yerleşiyor. İnsanların onu ölmüş bilmesi de bu sebepten işine geliyor. Saşa, Kızıl Hat’tın lideri Moskvin’in sürgündeki oğlu Leonid Moskvin ile tanışınca, Leonid kıza bu hastalığın daha önce de yaşandığını ve bir tedavisi olduğunu anlatıyor. Bir süre kızı Hunter’dan uzaklaştırmak için yalan söyleyip grubundan ayırmayı başarsa da, en sonunda çarenin radyasyon olduğunu ve rasyoaktif ışınların vebayı kırdığını anlatıyor. Bu bilgiyi alan Saşa, tüm hasta insanları öldürmek üzere yola çıkan Hunter’a yetişmek için Tulskaya’ya doğru yola çıkıyor. Birlikte geçirdikleri bir sürü mücadeleden sonra Hunter Tolskaya’ya ekibiyle varıyor. Ancak bu sırada bu istasyonlardaki hastalar isyan ediyor ve o sırada orada görevli bir nöbetçi olan Artyom tüm istasyonu sular içinde bırakıyor. Saşa, akıbetini bilmediğimiz bir şekilde istasyonda kalıyor.
Metro 2034
Metro 2034Dmitry Glukhovsky · Gürer Yayınları · 20121,153 okunma
·
195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.