Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

134 syf.
·
Puan vermedi
Viktorya döneminin, orta sınıfı belli kalıplara sokarak özgürlüğünü nasıl kısıtladığını, Çiçekçi bir kız olan Liza aracılığıyla eleştiren bir kitap. Liza'nın yanı sıra, Liza'nın babası da aynı düşünceler içindedir. Aslında çöpçülük ve hırsızlık yaparak hayatını idame ettiren adam, orta sınıfa geçtikten sonra toplumun ona dayattığı şeylerin onu köleleştirdiğini ve herkesin onu sömürdüğünü söyler. Öte yandan, Higgins ve Albay Pickering'in, Liza'yı altı ay içinde sokak ağzından kurtarıp, gerçek bir hanımefendi yapma çabasını görüyoruz. En nihayetinde sonlara doğru Higgins'in bile ne olursa olsun Liza'nın eski halinden yani doğal halinden etkilendiğini görüyoruz. Ayrıca, Pygmalion , adını Ovid'in Metamorfozlarındaki ünlü hikayeden alır. Döneminin kadınlarının gevşek ve utanç verici hayatlarından iğrenen Pygmalion, yalnız ve bekar olarak yaşamaya karar verir. Harika sanatıyla, yaşayan herhangi bir kadından daha mükemmel olan güzel bir heykel yaratır. Ona ne kadar çok bakarsa, o kadar derinden aşık olur, ta ki onun bir heykelden fazlası olmasını dileyene kadar. Bu kitaptan sonra birçok soru sorulabilir, bunlar: Erkek sanatçı, arzularının suretinde kadını yaratma gücüne sahip mutlak ve mükemmel bir varlık mı? Sevgilisini gökyüzü gibi gören kadın zorunlu olarak aşağı özne midir? Bir erkek ve bir kadın arasında sadece cinsel/romantik ilişkiler olabilir mi? Güzellik erdemi yansıtır mı? Sanatçı yarattığını mı seviyor, yoksa sadece o yaratılışı meydana getiren sanatı mı? Ve incelememi Liza'nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum: " Keşke çiçek sepetime dönebilsem. Sizden de babamdan da bağımsız olurdum. Bağımsızlığımı aldınız elimden. Süslü püslü giyinsem de bir köleyim şimdi" Ne olursa olsun kendi olup, özgür kalabilen tüm kadınlara selam olsun...
Pygmalion
PygmalionBernard Shaw · Dover Publications · 1994314 okunma
··
313 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.