DİPÇE : Aziz Antonius'un terekesi arasında bulunan iksire tüm uyarılara rağmen erişen Keşiş Medardus ile sıra dışı bir yaşam yolculuğudur Şeytanın İksirleri. Rüya veya tahayyül dediğimiz bazı şeyler hayatımızı belirleyen bütün durumları birbirine bağlayan gizli bir ipliğe dair sembolik ipuçlarıdır diyor yazar ve bu esere bu gözle bakmasını salık veriyor okura... Nitekim manasızlığına hükmettiğimiz bazı şeyler dikkatle bakıldığında, bariz bir bütünlük ve hayatiyet kazanır. Koyu bir uğursuzluktan doğan efsunlu bir tohumun bir bitkide can buluşudur belki de yaşam ve bu eser bu kötücül tohumun yolculuğunu, sırlarıyla ifşasını kendi yaşamlarımızda görmemize bir görüş açısı sunar. "Ben, kendimi özgür sanırken, kurtuluşu olmayacak şekilde kısıldığım bir kafesin içinde hareket eden, beni çözülmez bağlarla bağlı tutan, esrarengiz, kötü gücün sefil oyuncağı durumuna düşmüştüm." diyen Medardus ile aile bağlarımızın epigenetik sancılarını çekeceğimiz gerçeği aklımızı kurcalar. Hoffmann'ın yazın dünyasında gerçek ve fantastik, ortak bir düzlemde sunulur. Şeytanın İksiri' nde gerçeklik; karanlığın ve doğaüstü güçlerin harmanlanmış şekliyle verilir; ana karakterin gerçekliği, kendi dünyası dışında biçimlenen fakat ortak genlerin harmonisinde açığa çıkar. Edebiyat dünyası Hoffmann'ı, bilinçaltının ürkütücü yanlarıyla fantastiklerin bugüne kadarki en ünlü ve etkili anlatıcısı olarak kabul ediyor. Bu anlamda da yine birçok ülke yazarına veri sunan Hoffmann; Victor Hugo, Charles Baudelaire, Guy de Maupassant, Puşkin, Dostoyevski ve Edgar Allan Poe’yu etkilemiş. Hoffmann müzik resim hukuk gibi alanlardaki yetkinliğiyle eserlerinde zengin bir duruş sergiliyor bu anlamda da kesinlikle edebi bir keyif veriyor. Bilinçaltında bastırılan duyguların sanrılı imgelerinde dolaşmak isterseniz tavsiye ederim. Esen kalın.

Şeytanın İksirleriE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 2014291 okunma

··

679 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.