İnsanın hayatında böyle anlamlı kitap hediye eden arkadaşları iyi ki var.. Bu zamana kadar neden okumadım dediğim kitaplardan biri oldu. Her satırını sindire sindire okudum ve o acıları gözlerim dolarak hissettim. Belki de bir kitapta, ilk defa bu kadar duygusallaştım. Kitabı okumadım resmen yaşadım desem yeridir. Roman, Tazmamart Zindanı' nda kalmış eski bir mahkumun tanık olduğu gerçek olaylara dayanılarak yazılmıştır. 1971' de Fas Kralı' na düzenlenen başarısız bir askeri darbe girişiminden sonra yakalanan askerlerin Tazmamart Zindanı' nda yaşadığı insanlık dışı olaylara yer verilmiştir. 23 kişilik bir hücreden geriye sadece 4 kişi hayatta kalabilmiştir. Askerlere yapılan vahşet o denli bir boyuta geliyor ki; gardiyanlar, mahkumları daha çabuk öldürebilmek için hücrelere akrep bırakmıştır. Romanın baş kahramanı olan Aziz umudunu kaybetmiş olsa da, imanını asla kaybetmemiştir. Kitabın bir bölümündeki Aziz' in kulağına çınlayan ses hepimize ders niteliğindedir. "Ey acı çeken varlık bil ki sabır imandan gelir, yine bil ki o Tanrı' nın bir armağanıdır, Eyüp Peygamber' i hatırla, o ki çok acı çekmişti; Tanrı tarafından örnek olarak anılır. Onun üstün nitelikli bir varlık olduğunu söyler. Ey Müslüman kişi, karanlıklara ve duvarlara rağmen unutulmuş değilsin, bil ki kurtuluşun yolu ve anahtarı sabırdır. Böylece artık biliyorsun ki Tanrı sabırlı insanların yanındadır! " Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim.Kitabı okumaya başladığımda, içimden sanki ben bu satırları yaşadım hissi belirdi. Okumaya devam ettikçe, hücrelerdeki askerlerin suçsuz yere, üst rütbeli askerin kurbanı olduğunu gördüm. Sırf onların emirlerine karşı gelmediler diye, bu insanlık dışı hayata mahkum oldular. Tıpkı 15 Temmuz o kara darbe gecesinde olduğu gibi alt rütbeli askerler, üst rütbeli askerin kurbanı oldu ve ışığın yokluğuna, suçsuz yere mahkum edildiler. Kitaba dönecek olursam beni en çok etkileyen kısmı, Aziz'in 20 yılın sonunda ki aynayla ilk karşılaşması oldu. " O gün hayatımda tarihi bir gün olarak kalacak. Dişçinin yatan koltuğuna yerleştiğimde, üzerimde birini fark ettim. Bana bakan bu yabancı kimdi? Tavana asılı bir yüz görüyordum. Yüzünü aynı benim gibi buruşturuyordu. Benimle alay ediyordu. Peki ama kimdi?" Bu sayfadan sonra kelimeler tükendi benim için... - Şunu yürekten söyleyebilirim ki bu kitap benim için keşfedilmemiş bir hazineydi. Böyle anlamlı bir kitabın, bu kadar az okuma durumunun olması gerçekten üzücü. "Alın, okuyun, okutturun!" derim :)

Işığın O Kör Edici YokluğuTahar Ben Jelloun · Sia Kitap · 2020399 okunma

·

797 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yağmur Güler