Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Serinin son kitabı. Metro 2033 ile başlayan yolculuk bu kitapla sona eriyor. Kitap, 2033’te olduğu gibi Artyom ile başlıyor. Metro 2034’te başka karakterler ile giden hikâye okuyucular tarafından çok beğenilmeyince, yazar da ilk kitabın kahramanı Artyom ile hikâyeyi sonlandırmış, iyi de yapmış. İlk kitaptaki kahramanlarımızın da, ikinci kitaptan tanıdığımız karakterlerin de hikâyelerini birbirlerine geçirerek, yeni, akıcı ve merak uyandırıcı bir macera ortaya çıkmış. Metro 2034’ün incelemesini yazarken, seriye yakışan bir son umut ettiğimi yazmıştım. Bu beklentimin karşılandığını, hatta umduğumdan daha tatlı bir tatmin yaşadığımı söylemeliyim. Metro 2035, sadece özlenen eski sevgiliyi hatırlatıp bir tebessüm bırakmadı, daha da ötesine çıkarak yeni ve daha ulaşılamaz bir tat bıraktı. Artyom duygusal olarak bağlandığımız bir karakter oldu. WDNKh sanki okuyucunun evi gibi, o istasyonda geçen bölümler bir huzur getirdi. Bir distopya eseri olan Metro 2035, gerçekçiliğini öyle korudu ki, bir kere bile “Olmayacak bir eser okuyorum, eh, olacak o kadar saçmalık, hayal ürünü işte.” dedirtmedi. Bize ait tüm çıplak gerçekler, şimdiki hayatımıza dair çıkarılacak bir sürü dersler, günlük kavgalarımız, küçüklüğümüz ve olabileceklerimizle ilgili, hepimizi anlatan bir kitap olmayı başardı. Tüm bunları söylemek kolay, ama böyle bir eseri yazmanın çok zor olduğunu bilmek gerek. Böyle büyük ve etkileyici hikâyeler kolay kolay yazılmaz. Ne sıklıkla olacağını bilemem, ama arada sırada, bir metro yolculuğu sırasında aklıma her şeyi başlatan o “Kimdi o? Artyom, git bir göz at!” cümlesi gelecektir. Şöyle derler: “Kitapseverler yatağa asla yalnız girmezler.” Artyom’un hikayesi de aklım bende kaldıkça benim içimde yaşayacaktır. Metro serisi, okumanız bitince fazladan bir ömür daha yaşadığınızı, artık başka bir hayat hikâyesine de sahip olduğunuzu hissettiren nadir kitaplardan. Tartışmasız: 10/10. Metro 2035’te Artyom’u evli ve yine WDNKh istasyonunda yaşarken buluyoruz. 2033’te yeryüzüne çıktığı Ştalker Melnik’in kızı Anya ile evli. Artyom, dünyada kendilerinden başka kimsenin hayatta kalmadığını kabul etmek istemiyor ve bu sebepten her seferinde yeryüzüne çıkıp radyo sinyalleriyle birilerine ulaşmaya çalışıyor. Bu hâli, adını istasyonda neredeyse deliye çıkarmış, karısıyla ve tüm komşularıyla arasını bozmasına sebep olmuş hâlde. İkinci kitaptan tanıdığımız Homer, kitabını bitirmek için, daha önce adını ve namını duyduğu Artyom’a ulaşmak umuduyla WDNKh istasyonuna gelir ve Artyom’a, başka bir istasyonda zamanında çok uzaklardan sinyal almış birisinin olduğunu anlatır. Başka hayatları bulmayı kafasına takmış olan Artyom, Homer’e hikâyesini anlatması karşılığında kendisini bu adama götürmesini teklif eder. Kimsenin kendisine inanmadığı, karısının bile kendisini deli olarak gördüğü WDNKh istasyonunu, kimseye haber vermeden terk eder ve yeni macerasına atılır. Kızıl Hat, aynı idealini korurken, metrodaki faşistler, yani 4. Reich başkalaşım geçirmiş ve yeni idealleri metroyu Rus olmayanlardan temizlemek değil, insan olmayandan temizlemek olmuş. Radyasyon yüzünden sağlıksız doğan, üç bacaklı ya da iki kafalı tüm insanlar Reich’ın yeni düşmanı. İkinci kitaptan tanıdığımız ve ölüp ölmediğini bilmediğimiz Saşa da karşımıza çıkıyor. Bir genelevde fahişe olarak çalışmaya başladığını ve bundan mutlu olduğunu okuyoruz. Hunter’ın içindeki kötülüğü sakinleştirememesinin acısını, başka erkekleri sakinleştirerek gideriyor ve Metro’daki görevinin bu olduğuna inanıyor. Yakıp yıkmak üzere olan, sinirleri alt üst olmuş erkekler Saşa’nın yanında rahatlıyor ve Saşa onlara böylece daha uzun bir ömür sağlamış oluyor. Artyom, Saşa’nın çalıştığı istasyona gelince ve birbirine karıştırılmaması gereken yiyecekleri ve içecekleri karıştırınca, son derece sarhoş bir hâlde kendini Saşa’nın yanında bulur. Yanında bir adam daha vardır. Hayal meyal hatırladığı o gecenin sonunda Artyom kendi kolunda “Biz değilsek kim?” yazısını, ki bu bağlı olduğu, Melnik’in de liderliğini yaptığı teşkilatın mottosudur, sigara ile yakıldığını ve dağlanıldığını fark eder. Bunu kimin yaptığını sorsa da, Saşa’dan cevap alamaz. Artyom, hikâyesi süresince Kızıl Hat’tın yeryüzünde bir telsiz istasyonu kurduğunu ve dışarıda yaşayan başka insan gruplarıyla konuştuğunu düşünmeye başlar. Sürekli dışarı çıktığı için kanındaki radyasyon seviyesi dayanılamayacak hale gelir ve doktorlar Artyom’a 3 haftalık ömrünün kaldığını söylerler. Son zamanlarında Metro’nun üzerindeki en büyük gizemi çözmek isteyen Artyom, Saveli isminde başka bir Ştalker ve daha önce tanıştığı Lyoha isminde bir tüccar ile yeryüzüne çıkar ve hep beraber bu radyo istasyonunu bulurlar. Ancak radyo istasyonu dış dünyayla iletişim kurmaya çalışmak için değil, dışarıyla olan iletişimi kesmek için kurulmuştur ve tüm bunları yapanlar Hansa’dır. Tüm metronun en zengin devleti, tüm ticaretin kaynağı olan Hansa. Artyom, tüm bu düzeneği yıkacakken, Teşkilat’tan arkadaşı Letyaga bir ordu ile kapının önünde belirir ve Artyom’a her şeyi yanlış anladığını ve açıklama yapmak istediğini söyler. Letyaga, insanların düşündükleri gibi savaşta herkesin yok olmadığını, Amerikalıların savaşı kazandığını ve şimdi güle oynaya yaşadıklarını, eğer kendilerinden haberleri olursa metroyu da başlarına yıkacaklarını, bu yüzden de iletişimi kesip saklandıklarını Artyom’a anlatır. Söylenenlere inanan Artyom, Letyaga ile geri döner. Gerçek ise bambaşkadır. Ancak bu gerçekten, kendisine yalan söylenmiş, başka bir hikâye anlatılmış Letyaga’nın dahi haberi yoktur. Bessolov, tam adı Aleksei Feliksovich Bessolov isminde bir karakterle tanışırız. Bu karakter, Artyom’un sarhoş olduğu gece Saşa’nın yanındaki adamdır. Bessolov, Metro’da görünmez gözlemciler olarak bilinen bir efsane yapının lideridir. Bu zamana kadar metronun çeşitli yerlerinde dile getirilen bu hikâyenin gerçek olduğunu, Rusya’nın liderlerinin bir yerden tüm metroyu izlediklerini öğreniriz. Bessolov, Reich’ı da, Kızıl Hat’tı da, Polis’i de, Hansa’yı da yaratan kişidir. Onun düşünüşüne göre insanlar Metro’da kalmazsa, düşük nüfusları sebebiyle dağılıp gidecekler ve Rusya Devleti’nin sonu gelecektir. Ters evrime uğrayacaklar, hayvanlaşacaklar ve öyle öleceklerdir. Bu yüzden Ruslara Metro içinde bir dünya yaratır. Kendinden olmayanları sevmiyor musun? Reich’a katıl. Ekmeğe para vermek hoşuna gitmiyor mu? Kızıllara. Paraya mı değer veriyorsun? Hansa’ya göç et. Gerçek dünya gibi, herkesin seçimlerini özgürce verdiği bir dünya. Ancak nihai son kararlar, Bessolov’dan geçer. Sarhoş olduğu gece tüm bunları Artyom’a anlatmış, çok sevdiği teşkilatının da kendilerine destek verdiğini söylemiştir. Artyom, kolundaki dövmeyi bunun üzerine kendi yakmıştır. "Bizim insanımızla başka türlü baş edemezsin," diye ciddi biçimde yanıtladı Bessolov. "Doğaları böyle. Vidaları biraz gevşetirsen hemen ayaklanırlar! Onları devamlı izlemek gerek. Mesela Komsomolskaya'da ne oldu? Haklarını talep ettiler ve ayaklandılar. Olaylar nasıl bitti? Kanla! Peki bu Kızıl Hat'ı sarstı mı? Asla! Güvenlik birimleri insanlara gönderilen bir lütuftur!" “Yemek daima, sadece bugün yetecek kadar ve kısıtlı olmalı. İnsan boş mideyle daha net hayaller kurar. Dengeyi tutturmak gerek. Fazla yemek verirsen hazımsızlık yaşar ve kim bilir neler düşünürler. Besinin miktarını doğru hesaplamazsan iktidarı alaşağı ederler.” Artyom, kendisini metronun dışında, devlete özel bir sığınağa götürerek tedavi eden ve hayatını kurtaran Bessolov’a her şeyi insanlara anlatacağını söyler. Bessolov kendinden emin bir ifadeyle insanların istediğinin bu olduğunu, onlara efsaneler ve hikâyeler vermek gerektiğini ve doğruyu söylese bile Metro’nun insanların yeni evi olduğunu, kendisini dinlemeyeceklerini, en nihayetinde de belki deli olduğuna inanacaklarını söyler. Artyom geri atmaz, Bessolov da kendinden emin bir şekilde Artyom’u Metro’ya geri bırakır. Teşkilata geri dönen Artyom, bir kaçak olarak Letyaga ve Lyoha ile yargılanacaktır. Halka açık mahkeme sırasında her şeyi kardeşlerine anlatmayı kafasına koyar. İlk konuşan Letyaga her şeyi tüm doğrularıyla anlatırken vurulunca mahkeme karışır, Polis karışır. Doğruları öğrenmek isteyen halka, Bessolov’un ikinci yalanı yutturulur. Evet, Metro’daki halk yalnız değildir, ama dışarıda Amerikalılar vardır ve bu mutlak düşmana karşı birleşme zamanı gelmiştir. Rusya Federasyonu tekrar kurulmalıdır. Böylece Bessolov’un planının bir sonraki aşaması da yürürlüğe girmiş olur. Halk söylenenlere inanır, Artyom konuşturulmaz. Teşkilattan eski bir dostu olan Timur, Artyom’u bu hengâme arasında kurtarır ve onu kaçırır. Artyom kaçarken, Timur öldürülür. WDNKh istasyonuna dönen Artyom, olanı biteni kendi halkına anlatır ancak karşılık bulamaz. Kendi insanları yine ona delirmiş gözüyle bakar. Artyom’u Polis’e teslim etmeyi dahi tartışırlar. İnsanlar, gerçekten de Bessolov’un öngördüğü gibi reaksiyon göstermiştir. Büyük bir kitleyi, metroyu kurtaramayacağını anlayan Artyom, kendisine sonunda inanan karısı Anya ile birlikte yeryüzüne çıkar, bir arabayla Moskova’yı terk eder. Artyom’un gidişinden bile haberi olan Bessolov’un Artyom için son sözleri: “Yolu açık olsun.” olur.
Metro 2035
Metro 2035Dmitry Glukhovsky · Panama Yayıncılık · 2017859 okunma
·
1 artı 1'leme
·
462 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.