Mina Urgan reklamı yapmıştım. Bu hayran olunası kadın, kitabının adından da anlaşılacağı üzere anılarını yazmış. Anılarını yazarken hayatında olduğu gibi oldukça samimi davranmış. Öyle samimiydi ki; okurken güldürdü, ağlattı, öğretti, aydınlattı ve daha nice duyguya boğdu beni. Yaşamı, düşünce yapısı ve hayalleriyle öyle benzerlik gösterdiğim biri ki Mina Urgan... Yazdıklarını altını çize çize okudum. Ve altını çizdiğim cümleleri, çocuklarıma bırakana dek başucumda tutmaya karar verdim. Kitap, yazarın yaşadığı dönemin siyaseti, sosyal yaşamı ve tarihiyle ilgili birçok bilgi içeriyor. Siyasi anlamda hiçbir şeyin değişmediğinin ama sosyal olarak çok başka bir ülkeye evrildiğimizin kanıtı gibi Mina Urgan'ın Anıları... Yazarımız öğretim görevlisi, Türkçe yanında birkaç yabancı dili de var ama Türkçenin inceliklerini de çok değerli isimlerden öğrenmiş. Kitap oldukça akıcı bu nedenle. Zaten Mina Urgan'ın yaşamı (daha çocukluktan itibaren) çok bilindik ve değerli isimlerle birlikte geçmiş: Üvey babası

Falih Rıfkı Atay , arkadaşları

Abidin Dino ,

Behice Boran ,

Halide Edib Adıvar ,

Nazım Hikmet Ran , hatta annesinin arkadaşı

Mustafa Kemal Atatürk ... Sanat ve Edebiyat dünyasıyla iç içe olmalarının bir sonucu mudur bilmiyorum, kızının da tanıdığımız bir yüz oluşu... (Şaşırdığım konulardan biri) *Zeynep Irgat ("Madem kitap akıcı neden bu kadar uzun süre elinde kaldı?" diyecek olursanız da cevabım "bitirmeye kıyamadığım için" olacaktır.) Mina Urgan'ın hayatı, benim nezdimde "Mina Urgan Felsefesi"ni oluşturdu. *(Hali hazırda benim de yaşam biçimim olan felsefedir ve bu felsefe, rahatlık, samimiyet, güç, siyaset biraz da alkol içerir. Mina'nın hayatı sigara da içerir, tek farklı yönümüz bu. Ben o illeti bir türlü sevemedim.) *Kamusal Spot: (ALKOL ve SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR! EN ÇOK SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR!) Kitabı okudukça yazarın benim düşündüklerimi yıllar önce düşünüp yazdığını, yapmak istediklerimi yıllar önce yaptığını gördüm. Onun kadar güçlü bir kadın olamayacağımı bilmekle birlikte geleceğimle ilgili umut doldum. Sürekli kitaptan ziyade yazardan bahsediyorum fakat kitabı da zaten yazardan ibaret. Anılarının,

Bir Dinozorun Anıları oluşu da yazarın etrafındakilere kıyasla daha uzun yaşadığı için kendisine dinozor deyişi zaten. İnandığı ve düşündüğü şeyleri açıklamaktan korkmayan bu dinozor kadın, ölümden sonra yaşama inanmadığını da gizlemiyor. Ahlak ve dinin başka şeyler olduğunu bir kez daha kanıtlıyor bize yaşamıyla. Bu güzel ahlakını mesleğinde de gösteriyor. Zaten bir insan öğretmense, onun iyi biri olup olmadığını öğrencilerinin ona karşı tutumundan anlayabilirsiniz. Otobiyografi ya da anı türü okuyacaksınız, okutturacaksanız, kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap Bir Dinozorun Anıları... *(Sizin gibi inanmayan yazarları okumayacak kadar tutucuysanız, okumayabilirsiniz de... Bu, ne onun öz değerinden ne de benim ona verdiğim değerden bir şey kaybettirmeyecektir.) Bu dünyadan bir Mina Urgan geçti ve bu dünyaya çok şey kattı. Ve Sevgilim Mina; Yok olmadıysan ve ölümden sonrası varsa, beni bir yerlerden duyuyorsan; en çok senin kadınlar günün kutlu olsun, senin gibiler bulunmuyor şu anda ama biz sana ulaşmaya çalışıyoruz hâlâ... Saygıyla...