Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Darbe
Derken uçakların hırıltısı duyuldu ve bombardıman başladı. Herkesle birlikte Jaime de kendini yere attı. Gördüklerine inanamıyordu. Öncesi güne değin kendi ülkesinde buna benzer şeylerin asla olamayacağını, askerin yasalara saygılı olduğunu düşünmüştü. Yalnızca Başkan ayaktaydı. Elinde bir bazukayla pencereye yürüdü ve bazukayı aşağıdaki tanklara doğru fırlattı. Jaime sürünerek onun yanına gitti, yere yatırmak için bacaklarından kavradı onu, ne var ki Başkan bir sövgüyle karşılık verdi ve dimdik ayakta kaldı. On beş dakika sonra bütün binayı alevler sarmıştı. Bombalarla duman solumayı olanaksız kılıyordu. Jaime kırılıp dökülmüş eşyaların, ölümcül bir yağmur gibi üstüne yağmakta olan sıva parçalarının arasında sürünerek yaralılara yardım etmeye çabalıyordu, ama elinden yalnızca avuntu sözleri söyleyerek ölülerin gözlerini kapamak geliyordu. Ateşin birden aralandığı bir sırada Başkan hayatta kalanları toplayarak gitmelerini buyurdu, çünkü onun martirlere, gereksiz kurbanlara ihtiyacı yoktu. Herkesin evde çoluk çocuğu vardı ve ülkenin önünde önemli işler uzanıyordu. "Sizin çıkıp gidebilmeniz için bir mütareke yapacağım," dedi. Ama yerinden kıpırdayan olmadı. İçlerinden birkaç tanesi titriyorlardı gene de hiçbiri vakarını yitirmemişti. Bombardıman kısa sürmekle birlikte yıkıp geçti. Öğleden sonra saat ikiyi vurduğunda, koloni çağından bu yana kullanılagelmiş olan salonlar kül olmuş ve Başkanın çevresinde bir avuç insan kalmıştı. Askerler binaya girdiler, birinci kattan geriye ne kaldıysa hepsine el koydular. Şamatanın arasından üst kattakilere teslim olmalarını ve tek sıra olup ellerini başlarının üstüne koyarak aşağı inmelerini buyuran bir subayın isterik sesi duyuluyordu. Başkan çevresindekilerin birer birer elini sıktı. "Ben en son gideceğim," dedi. Onu bir daha canlı olarak görmediler. Jaime ötekilerle birlikte alt kata indi. Yayvan taş merdivenin her basamağına askerler dikilmişti. Bunlar akıllarını kaçırmış gibiydiler. Yeni icat edilmiş birkaç saat içinde benliklerine dal budak sarmış bir kinin pençesindeymişler gibi, merdivenden inenleri tekmeliyor, tüfeklerinin dipçikleriyle dövüyorlardı. Birkaçı teslim olanların başları üzerinden havaya ateş açtı. Jaime midesine yediği bir tekmeyle iki büklüm oldu. Doğrulabildiğinde gözleri yaş, pantolonu dışkı doluydu. Askerler onları döve döve sokağa çıkarttılar, burada yüzüstü yere yatmalarını buyurdular. Sonra onları çiğnediler ve İspanyol dilinde hiç sövgü sözcüğü kalmayana dek sövüp saydılar. Derken biri tanklardan birine el etti. Tutsaklar tankın amansız bir canavar gibi yeri sarsarak yaklaştığını duydular. Bir albay, "Açılın, tankı bu pezevenklerin üstünden geçireceğiz!" diye bağırdı.
E-kitap
··
18 görüntüleme
K. okurunun profil resmi
Martir: Şehit.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.