Bir kaç birşey yazmasam içim rahat etmeyecek sanırım.İnsanların içinde az ya da çok şiddete, cinselliğe bir meyil olduğu aşikar.Yüzyıllar boyu aktarılan genler bize duygularımızın sürekli baskı altında olduğunu işaret ediyor.Ama kimimiz bu duyguları daha yoğun bir şekilde yaşayıp, bu duyguları sadece içeride yaşamakla kalmayıp, onu dışarı vurup ondan beslenmeyi göze alacak kadar kendisini buna adayabiliyor.Sade'den bahsediyorum.Kendisi sadizmin babası.Kendi ismi ve yaptikları, yazdıklarıyla bu alandaki isim babası olmuş. Öncelikle sadizm nedir ? Acı uyandırarak cinsel doyum sağlama ya da başkalarına eziyet etme ve acı çektirmeyi yaşam biçimi olarak benimsemeyle belirgin bir kişilik bozukluğudur. Yazar araştırdığım kadarıyla bu açıklamanın hakkını sonuna kadar vermiş, hayatının on yılını akıl hastanesinde, otuz yılını ise cezaevinde geçirmiş.Uzun süreli mahkumiyet hayatı boyunca boş vakitlerini değerlendirmek amacıyla sürekli yazmış.Ancak kendisi gibi yazıları da normal değil.Alışılmış hikayelerin, klasik romanların aksine daha erotik eserler, ensest yazılar yazmış. Hayatında hakimiyet kuran seks ve şiddet arzusu, kitaplarında da kendini göstermiş. Kitapta geçen üç hikâyenin üçünde de aile içi evlilikler ve ensest ilişkiler biraz onun ruh hali ve düşünce yapısı hakkında da fikir sahibi edinmemizi sağlıyor.İlk öyküde dumur olmadım değil açıkçası.Rastlantıların boyutları bana bu kadar da olmaz dedirtti.Ama hayat tesadüflerle dolu, bu hayat düzleminde elbet her şey olabilir.Geçen gün 4 senedir görmediğim dayımı rüyamda görüp ertesi gün onunla yolda denk gelmek bana da hayli ilginç gelmişti mesela, nasıl olur bu dedim kendi kendime onca sene görmeyip de rüyama girip ertesi gün yolda denk gelmemiz.Hayat gerçekten hala büyük sırlarla dolu.Bizim çözümleyemediğimiz, aklımızın yetersiz geldiği, bizi cevapsız bırakan çokça yer var , ama tabi benim bu anlattığım yazarın anlattıkları yanında oldukça masum kalıyor. Yazardan okuduğum ilk kitaptı.Başlangıç için doğru bir eserini mi seçtim bilmiyorum ama ruh haliyle ilgili az buçuk kafamda fikir oluşmasına yardımcı oldu.Sonuçta kendisini tanıyabilmemiz ancak onun şu sözlerinin izinden gitmemizle mümkün olacaktır; "Roman, insanı tanımak isteyen filozof için tarih kadar önemlidir." Tekrar bir başka kitabında görüşmek dileğiyle.

Aşkın SuçlarıMarquis de Sade · Can Yayınları · 20211,234 okunma

·

803 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.