Gürpınar eserleri içinde tek kitap olan bir yazı mı arıyorsunuz? Doğru yerde olduğunuzu söyleyebilirim. Macera türü de diyebileceğimiz bu eserde yazar kaçırılan insanlar, şantaj ve eziyetleri konu edindiği tek romanını yazıyor ki aynı anda macera saymamın sebebi de bu olaylar. Nefi Bey ve kayınbiraderi, köşkteki uşaklarını (Murtaza) da alıp kayınpederinden kalan bir çiftliğin işletmesi için yola çıkarlar lakin bir eşkıyaların eline düşerler ve olaylar başlar. Kitabın Değirmendere’de başladığını bildirelim. Kocaeli Gölcük’de. Kaçırılma hadisesi ve sonrasında yaşanan olaylar aslında toplumsal olarak gelinen noktayı gösteriyor. Asayiş ve düzenin biraz olsun esnediğinde neler yaşanabileceğini, kolluk kuvvetlerimizin ne kadar mühim bir konumda ne kadar kıymetli bir iş yaptıklarını da anlatıyor bizlere. Sürekli bir yerlere sürüklenmeleri, cinayetlere ve tecavüzlere şahit olmaları da önemlidir. Daha sonradan yapılacak geniş perspektifle, yıllarca sürünmüş adeta mahvolmuş ve karnını zor doyuran Anadolu halkının bir de asayiş sağlanamadığı için uğraştığı çeteler üzerine durulmuş. Eşkıya İninde 1935 tarihli bir kitap. Ancak bahsi geçen dönemler için yazarın 6 Şubat 1337 tarihli bir notu var. Bu da 1921 yılına tekabül ediyor ki zaten 7 Şubat 1337, Teşkilat-ı Esasiye kanunun olduğu tarih. Bu kadar mı denk gelir? İşte vatanın milletin gerçek sorunlarına odaklı bir eser kaleme alırsanız geliyor demek ki dostlar. İki mesaj ise oldukça önemlidir burada. Birisi evvelki İstanbul Hükumeti üzerinden yapılan sert eleştiridir. Otoritenin, saray çevresinden uzaklaştıkça dağıldığı; insanların artık devletten çok eşkıyalara ve eşkıyalığa yöneldiği, hatta sondaki final kısmındaki 2 paragraf bile yeterli delil olur buna, eşkıyalara adeta aşık olduğunu gözlemleriz. Stockholm Sendromunu da mı ilk sen buldun be adam! Diğeri ve bence çok daha önemli olan, ders çıkarma niteliği bulunan ise, kötülük asla cezasız kalmaz, düşüncesidir. Bu konuda bazılarımız bize kötülük yapıldığında, yapan kişinin de kötü şeyler yaşamasını istediği gibi bunu görmeyi de diliyor. Tecrübeyle sabit ki belki içimde biraz insanlık kırıntısı kalır da üzülürüm sonra diye seyretmek istemem ben bu durumu. Herkesin hak ettiğini yaşadığını, edenin bulduğunu görmesek de bilmek güzel. Buna hepimiz dahiliz. O yüzden Allah iyi insanlarla karşılaştırsın, bize iyiliklerini sunsun diyor; iyi okumalar diliyorum..

Eşkıya İnindeHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 201260 okunma

·

182 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.