Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

621 syf.
·
Puan vermedi
Hanımefendi yine formundaydı.
Şöyle giriş yapacağım:
Ayn Rand
Ayn Rand
okuyup da beğenmeyen var mıdır! İnanmam. Bu zamana kadar okuduğum en keyifli, sürükleyici isimler arasında. Ne güzel olmuş da tanışmışız, ne kötü olmuş da onca zaman hiç karşılaşmamışız. Herkese tavsiye eder oldum, size de henüz incelememin başındayken tavsiye ediyorum. Kendisiyle tanışıklığımız 3 kitap daha fazlasına dayanıyor. Rotam şöyleydi: Hayatın Kaynağı, Ego, Bencilliği Erdemi, Yaşamak İstiyorum. Hepsini de okurken su gibi aktı tam anlamıyla. Baskıları antika ve pahalı olduğundan, pdf olarak okudum, bir zamanlar yeniden basılacağına dair bir kaç söylenti okumuştum fakat henüz söylentiyi yaşantıya çeviren bir hareketlenme göremedim. Belki de başlamıştır. Ama ben sanırım geleneği bozmayarak Ayn Rand serisini pdf olarak bitireceğim. Hoş. Hızlı okuma adına etkili de oluyor. ... 'Kitaplarımda yazdığım hayatı yaşadım' diyor (Bunu bugün okumaya başladığım Atlas Silkindi eserinden kırptım.); kendi hayat felsefesine baktığınızda kitaplarının ortaya attığı objektivizm felsefesini yansıttığını, birbirini tamamlayan ve aynı görüşler üzerinde dönen yazımlar olduğunu anlıyorsunuz. Felsefeye ilgim yok derseniz kitapların felsefi yanlarını bir köşeye bırakıp fevkalade romanlar olarak da Ayn Rand okumanızı gerçekleştirebilirsiniz. Felsefe ve olay örgüsünü karıştırıp, daha çok felsefesini yapma amacını gütmüş. Kitaplardaki karakterleri de insanın içine işler nitelikte. Objektivizme ufak çaplı bir dokunuş yapacak olursak, anladığım kadarıyla: Yazarımız bu kelime ile der ki; insan her şeyden önce tekildir, bendir, biriciktir. İnsanların oluşturduğu toplum, aile, millet vs oluşumlar insandan önde ve ondan daha değerli değildir. Kişi için her şeyden önemlisi kendisi, kendi varlığıdır. Önemli olan bencilliktir yani. Kitaplarını okurken bahsettiği bencilliğin günümüzde kullanılan kavrama biraz uzak olduğu hissine kapıldım. Esas kahramanlar genelde bizim anladığımız 'kimseyi umursamama' bencilliğinden ziyade, 'önce kendine hasar vermeden hareket etme' bencilliği içindeydiler; bu sebeple Ayn Rand bencilliği hoşuma gitmedi değil. Şöyle açıklamaya çalıştım hatta bir defasında: Uçak seyahatlerinde tehlike anında önce çocuğunuza değil kendinize solunum maskesi takmanız gerekir. Buradaki 'çocuğa' faydalı olmak için doğru olan 'önce ben' davranışı, Ayn Rand bencilliğinde koşulsuz 'önce ben'dir. Ama bu çerçevede çocuğun hayatı da benim olsun gibi bir mantığa bürünmüş değildir zira kendini düşündükten sonra çocuğun hayatını kurtarma girişiminde de bulunabilmektedir. Tüm oksijeni ben tüketeyim demeyecektir yani, ben/e yeten oksijeni aldıktan sonra 'diğerlerine' yetecek paylaşımı da yapacaktır. Bunun yanında kendisi fedakar, kahraman, kollektif gibi kavramlara karşıdır. Mark Twain insan ne yaparsa özünde kendini düşündüğünden yapar diyor ya, o da insan ne yaparsa önce kendisi için yapmalıdır der. Ve bu insanları esas mutlu insanlar olarak niteler. Hatta medeniyetin kurucularıdır onlar. Bu düşünce akabinde iddialı bir kapitalist olarak da karşımıza çıkar kendisi. Kapitalizm ile kitaplardan anladığım uçak örneği arasında kaldım bir süre. Kitaplara bakınca kahramanların sömürü üzerine odaklanmadığı açık olarak görülüyor fakat kapitalizm sömürme kavramını getiriyor aklıma. Marx ile otursalar karşılıklı, büyük bir gösteri olurdu herhalde. Kendisi kapitalizmi bencilliğin ve medeniyetin gelişimine en uygun yol olarak tanımlıyor. Kafanız karışmasın, ortada birbirine eşitleyemediğim bir şeyler var gibi. Aynı zamanda akılcıdır Rand. Dünyayı anlamada aklı olabildiğince ön plana çıkarmak ister, bunu gerekçe göstererek dinlere de inanamaz. ... Yaşamak İstiyorum adlı eseri okuduğum diğerleri gibi okundukça okunma isteğini artıran bir kitap oldu yine benim için. Düşüncelerine katılıp katılmama meselesi değil, kendini okutuyor. Kitabı ifşa etmeden değinecek olursam: Önce kendisinin otobiyografisi niteliğinde bir eser olduğunu söylüyor okuyucuya Rand. Rusya'nın ihtilal dönemlerinde geçen olaylarda bazı karakterler ön plana çıkıyor ve bu ortamda karşılıklı çatışma içinde olan farklı fikirler. Devrim yanlıları ve karşıtları. İhtilal dönemi sıkıntılı yaşantılarına karşı da duyarsız kalmayan Rand 'Devlet nedir ki, insanlara hizmet eden bir hizmetçi. Devlete hizmet etmenin kötü bir şey olduğunu o zaman anladım.' diye özetliyor bunu bana kalırsa. Kitabın içinde Howard Roark da yok değil bu arada. Derine inmezseniz bir aşk, savaş, hayatta kalma romanını; derinleri merak ederseniz varoluş, devlet, toplum, birey, kolektivizm kavramları içinde yolunu bulmaya çalışan bir avuç insanın yürüyüşünü göreceksiniz. Tüm bencilliğiyle yola çıkan baş karakter son kelimesiyle beni şaşırttı ama belki de bencilliğini var eden, yaşamının anlamı olan Leo'ydu diye mi? O zaman orada öylece, yalnız, yolda oluşu anlamını kaybeder mi? İki taraftan biri kaybediyor gibi de geliyor kulağa... Bencillik veya yaşamın anlamı. Bunu fazla belirgin dillendiremeyeceğim, büyüsü bozulur. Güzel bir aşk hikayesi içeriyor ama hikayenin güzelliği Andrei için kurduğum bir cümle. Dedim, yine diyorum: Leo benim için bitmiştir. :D Realist Zola'yı okur gibi de hissettim, cidden realiteden taviz vermedi o son yürüyüşte. Okuyunca anlayacaksınız. Aklımda en çok kalan 'Yaşamınızın anlamını ,doğrudan ya da dolaylı olarak, siz değil de başkası oluşturmuşsa bunun size oldukça kötü geleceği çıkarımı oldu diyebilirim. Ben devam ediyorum Ayn Rand okumalarına, sizin de en azından biri ile tanışmanız dileğiyle. "Eğer sağ kalırsan ve unutmazsan." Son. ... Ek: ''Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.''
Yaşamak İstiyorum
Yaşamak İstiyorumAyn Rand · Plato Film Yayınları · 2010521 okunma
·
542 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.