Galaktik İmparatorluk serisinin 3.kitabı Gökteki Çakıl Taşı; dini ve siyasi yapıların yönetime olan etkisi,distopya özelliği taşıyan konusu, zaman yolculuğu ve telepati gibi unsurları ön planda işleyen kurgusu ile çok beğendiğim bir kitap oldu. Seride üç kitap da aynı evrende geçse de, ayrı bir olay örgüsüne,farklı bir zaman dilimine ve birbirinden benzersiz karakterlere değinen zengin kurgular içeriyor.
Galaktik İmparatorluğun 827.yılında radyoaktif bir kabuğu olan Dünya Gezegeni'nde 20 milyon kişi yaşamını sürdürmektedir. Trantor merkezli imparatorluk ise Dünya'da görevlendirdiği elçisi ve imparatorluk garnizonu ile otoritesini hissettirmektedir. Galaksideki 200 milyon gezegen; Dünya'ya ve içinde yaşayan insanlara önyargı ve nefret duyguları ile yaklaşmakta, insanlığın ortaya çıktığı ilk gezegen olduğu inancını yadsımaktadır.Bu düşmanca tutumlar ve galakside diğer gezegenler tarafından dışlanmışlık, Dünya'nın yönetim birimi olan Kadimler Cemiyeti'nin güç kazanmasına sebep olmuştur.Bu cemiyetin kanunları doğrultusunda 60 yaşını dolduran kişilere üretime katkı sağlayamadıkları gerekçesi ile ötenazi uygulanmaktadır.
Hikaye 1949 yılında mutlu bir yaşantı süren 62 yaşındaki Joseph Schwartz'ın kendini bir anda; dilini, yaşam biçimini ve ıssızlığını anlamlandıramadığı bir zamanda , radyoaktif bir dünyada bulması ile başlıyor. Nereye geldiğine yönelik anlam verme çabaları onu; öğrenme kapasitesini arttıran deneyler, galaksiye yönelik yıkıcı komplo teorileri, ayrımcılık ve güç çatışmalari ile karşı karşıya getirecektir.
Asimov'un temiz, duru, zihinde görselleştirmeyi sağlayan ve dinlendirici bir okuma sunan anlatımı, zengin bilimkurgusal öğeleri ön planda işleyen konusu, merak uyandırıcı ve temponun hiç düşmediği yapısı ile çok keyif aldığım bu kitabı 
fazi ile okuduk. Türkçe'ye çevrilen tüm kitaplarını okuduğum ve zihnine hayranlık duyduğum bu yazarı, bilimkurgu seven ve sevmeyen herkese öneriyorum.
··
1.065 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.