Umudun baharı,umutsuzluğun kışıydı... Paris ve Londra... İki Şehrin Hikayesi... Değerli bir klasik olan bu roman yıllarca Fransa Bastille hapisanesinde haksız yere hapis yatmış olan Mr.Manette'in hikayesi ile başlıyor. Fransız İhtilalinin öncesini ve sonrasını Manette ailesinin etrafında anlatan bu kitap,ihtilalin nedenlerine, gelişme süresine ve sonrasına da tarihsel bir ışık tutuyor. Sefalet,açlık,değersizlik.. Öyle ki soyluların sebepsiz sualsiz, sıradan bir insanı ezip öldürmeye her zaman hakkı vardır ve asla onlara hesap soracak bir merci yoktur çünkü yargı da onlardır. Hiçbir hakka sahip olamayan halk, kendilerini herkesten üstün gören krala, lordlara ,burjuva sınıfına karşı başkaldırı ve direnişleri sayesinde özgürlüklerini kazanıyorlar böylelikle kendi tarihlerini yazmış oluyorlar. Özgürlük,Eşitlik,Kardeşlik ya da Ölüm! Halk ihtilali gerçekleştiriyor ve kendi adalet sistemini oluşturuyor,devrim mahkemeleri kuruluyor bu mahkemeler anında yasa çıkarıp kişilerin özgürlüklerini ve yaşamlarını elinden alabiliyor bazen kurunun yanında yaşta yanabiliyor.Bu sefer de burjuva sınıfından olanlar zindanlara atılıyor,asılıyor,giyotine yollanıyor... O kadar çok kan akıyor ki bu durum artık normalleşiyor. Yazar devrim öncesindeki burjuvazi düzeni ve devrim sonrasında halkın kendi kurduğu düzeni, iki tarafın da birbiri üzerinde uyguladıkları hukuk sistemini,yaşananları o kadar güzel bir yaklaşımla anlatıyor ki insan olaylara iki açıdan da bakabiliyor. Charles Dickens bu eserinde o dönemde yaşanan olayları,ihtilali kendine has uslübuyla ustaca yazıya dökmüş ve her romanında olduğu gibi romanın başında anlatılan karakterlerin romanın sonunda birbirleriyle olan bağının aydınlatılması çok hoştu.Okuduğum en güzel ve etkileyici Dickens kitabıydı,iyi ki okudum.

İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202259,3bin okunma

·

129 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilekgcl