Alain Robbe-Grillet, 18 Ağustos 1922'de Fransa'da doğdu. 1945'te Devlet Ziraat Enstitüsü'nden mezun oldu. 1955'ten itibaren kendini tamamen edebiyata verdi. İlk romanı Un Régicidei 1949'da yazdı. 1951'de kaleme aldığı Silgiler ise onu "yeni roman" akımının öncüsü haline getirdi. Michel Butor ile birlikte bu türü dünyaya tanıtan isimler arasında yer aldı. 1961'de başlayan sinema macerasında da tıpkı romanlarındaki gibi zaman ve anlatıyla oynayarak yeni 1dil yarattı. "Yeni romanın papası" Alain Robbe-Grillet'nin Kıskançlık romanı, doğrusal akış, duygu durumlarının tahlili, diyaloglar, iç monologlar olmadan, saplantılı derecede ayrıntılı olarak betimlenen mekânda ve nesneler arasında, konumu belirsiz karakterlerle türlü ihtimallere açılan, ilginç 1kurgu var. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında, halihazırdaki anlatı kalıplarına meydan okuyan tarzın kurucu yapitlarından sayılmaktadır. Gerçeklik algısını yok edip tekrar kurmakta usta olan 2004 yılında Fransız Akademisi'ne seçilen Robbe-Grillet, çeşitli Amerikan üniversitelerinde yeni roman üstüne dersler verdi. 18 Şubat 2008'de hayata gözlerini yumdu... 1muz plantasyonundaki evde, 1anlatıcı, A... olarak anılan 1kadin ve Franck adında 1erkek. Anlatıcı, yalnızca gördüğünü aktaran kamera gibi, okurun anlatıyı "gözlemlemesine" aracılık ediyor. 1inin dışardan gözlemleyerek anlatıyor olması okuma adına yazılanlar hiç samimi gelmedi hatta kitabın tam anlamıyla içine bile giremediğimi düşünüyorum. Okurken mest olduğum yerler olsada bütünde sevemedim kitabı. Kitapta en çok sevdiğim kısımlar sesler ve durumlara dair cümleler o an o ortamda herşeyi görüyor duyuyor gibi hissettirdi bana, yada kitaplara dair okuma ve yorumlama kısımlarındaki kendi içlerinde kitabın giriş gelişme sonuç olarak bağladığı 1sayfa var ki oradaki her1cumle çok kıymetliydi benim için kitaplar üzerine sanki ben arkadaşlarımla konuşuyormuşum gibi hissettim. Karısına ve komşularına karşı şüpheleri aklını ele geçiren kıskanç 1kocayı anlatan “Kıskançlık” ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, daha önce baskısı olsa da basımı olmayan kitaplar arasındaydı, şuan yeniden basılmış kitaplar arasında, severek okumasam da zira ben bu yeni nesil tarzları çok da sevemiyorum, en güzeli klasik tarz "serim, düğüm, çözüm", şöyle güzel güzel anlataydi kendine ait kıskançlık duygusunu nasıl da severdim :))) yine de etkilendiğim yerler mevcuttur. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar...