İNCEL, diye fısıldadı.
William Halleck orta yaşlarında avukatlık mesleğini icra eden midesine düşkün, yapılı bir adamdır. Küçük aile gezintisi sırasında görünmez bir trafik kazası yaşanır, gerçi yaşanan kaza ne kadar görünmezdir orası tartışmalıdır. Meydana gelen kazada ihtiyar çingene bir kadın olay yerinde kötü bir şekilde can verir. Kazadan sonra Halleck’in yargıç olan bir dostunun davaya bakması, sorulması gereken bazı önemli soruların sorulmaması, güvenlik görevlilerinin kaza üzerinde pek durmaması neticesinde dava kısa sürede nihayete erer. Mahkeme bittikten sonra pörsümüş, çürük burunlu ihtiyar çingene bir adam William Halleck’in yanına sokularak kulağına tek bir kelime fısıldamıştır: İNCEL.
Bu tuhaf olaydan sonra William Halleck gün geçtikçe kilo vermeye, bir deri bir kemik kalana kadar içten içe erimeye devam etmiştir. Acaba yaşlı çingene adam kendisini lanetlemiş midir? Mahkemede kazaya ilişkin davayı yürüten yargıcın da vücudunda balık gibi pullanmaların ortaya çıkması, polis amirinin de iflah olmaz cerahat fışkıran iğrenç sivilceler ile boğuşması işleri daha da geri dönülmez korkunç ve ilginç bir noktaya taşımıştır.
Tüm bu vakaları bir araya getirip anlamlandırmaya çalışan Halleck’in tek bir amacı vardır artık; ihtiyar çingeneyi bulup yaşadığı bu durum kendi sonunu getirmeden işleri bir an önce yoluna koymaktır.
Kitabın konusu bana King’in yakın zamanda, ülkemizde yeni çıkan “Yükseliş” adlı kısa hikayesini hatırlattı. Orada da benzer bir olayı görmekteyiz. Bu açıdan baktığımda kitabı ilginç buldum. Ama konunun içeriğinde elbette oldukça farklıklar da mevcut. Çingenelere dair okuduğumuz bazı bilgiler, insanın içinin ürpermesine neden olabiliyor. King’in güçlü kurgusu, sağlam üslubu ve okurun etkisine alan şaşırtıcı sonu ile kesinlikle okumaya değer bir kitap. 
Falcı 
Stephen King
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.