Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
Okunmaya değer bir yanını maalesef göremediğim bir kitap oldu. Bu tarz kadın ve erkeğin birlikteliğini sadece bir tarafın diğerini ezmesiyle mümkünleşiyormuş gibi gösteren her söylemden iğrenirken kitap boyu bunları okumakta zorlandım. Sürekli etrafta karşıma çıkan 'biri diğer tarafı ezmeli ki aşk doğsun' tatlı laflar o kadar bunaltıcı ki... Evet anlıyorum, kitap bir özü savunuyor ve öz şu: kadın ve erkek ilişkilerinde bir taraf çekiç diğer taraf örs olmak durumunda kalır. Peki bundan tiksinen bir ben miyim? Elbette hayır. Peki ben ve bundan tiksinen bir diğer insan yan yana gelirse birinin çekiç öbürünün örs olmasına gerek kalır mı? Elbette hayır! Her ne kadar farklı düşünceleri okumak keyif verse ve katılmadığım bazı düşünceleri alıntılayabilecek derece onları da kazıp bulmayı sevsem de, aşık olunacak adam veya aşık olunacak kadını sürekli belli özellikler altına toplamaları can sıkıcı. Elbette aşkın şart koştuğu şeyler var, gördüğüm her aşığın aşık olduğu insanda şüphesiz belli başlı nitelikler vardı. Bunlardan en önde geleni ise, kendine değer veren insanların diğer insanların aşkını kazandığını görmemdi. Kendinden eminlik ve duruşundan taviz vermemek, insanların sizi sevmesi için çok büyük bir zemini zaten hazırlıyor. Burada ezilmekten, aşağılanmaktan zevk alan bir erkek beynine tanık oldum ve buna olan yorumum: sağlıksızlık. Sağlıksız bir beyni işlemişler, aşk, sevgi, takıntı bu kadar karıştırılan kavramlar olmasa keşke. Buradaki erkek de bir kadını takıntı hâline getiriyor. Şu insanları hiç anlayamam: sevdiklerine ulaşamadıklarında sevdiklerinin reddine rağmen veya sevgisizliğinin açığa çıktığı duruma rağmen o dar alanda var olmaya çalışan insanlar. Sınırsız bir inkar hâlinde "Hayır beni sevmelisin! Beni nasıl sevmezsin, sevilecek en doğru kimse benim! Seni en mutlu ben edebilirim! Sen sadece sana zarar vereni seviyorsun (diğer aşığınızı asla tanımaz halbuki)!" diye bas bas bağıran, kendinden eminliğinin sebebini bir türlü anlayamadığınız aşıklarınız varsa, ne yorucu bir süreç olduğunu az çok bilirsiniz. Hiçbir zaman kendim hakkında birine "Seni en çok ben hak ediyorum, benden başkasını sevmen saçmalık, benden başkası sana benim verdiğim değeri vermez!" gibi budalaca laflar etmeyeceğime eminim. Böyle laflar söyleyen biri insanların üç aşağı beş yukarı benzer olan özelliklerini hiç fark etmemiş ve kendini epey eşsiz sanıyor olsa gerek. Vizyonu dar insan, sevdiğine kavuşma yöntemini başkasına çamur atmak zanneder. Kıssadan hisse, kitaptaki erkek profili o kadar toksik ki... zor tahammül ettim. Kadının ezmekten zevk aldığı o anlar ise ayrı yordu. Birine fiziksel şiddet uygulamak sadece zihinsel rahatsızlıkları çağrıştırıyor bana.
Kürklü Venüs
Kürklü VenüsLeopold von Sacher-Masoch · Ayrıntı Yayınları · 2019578 okunma
·
454 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.