Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

182 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Psikanalistin fazlasıyla nötr ve iyileştirici yaklaşımlarıyla donatılmış kaliteli bir psikanaliz eseri. Tavsiye eder miyim? Kesinlikle. Fakat özellikle kimlere tavsiye edeceğim noktasını biraz açmak istiyorum. Kitapta adı geçen narsist sapkınlar da bu kişilerin mağdurları da ortak bir zeminden geliyor; kötü geçmiş bir çocukluk. Bu bağlamda bin bir güçlükle kurulmaya çalışılan kişilikler var karşımızda. Anladığım kadarıyla buradaki patolojik nokta narsistin kişiliğini baktığı suya aşık olarak ve gözü başka bir şeyi görmeyerek kurması iken mağdurun çocukluğunda mahrum kaldığı sevgiyi patolojik bir bireyden umması. Bu kişileri siz tedavi edemezsiniz, bu kişiler sizi duymuyor ve görmüyor. Duvarlarının ardında koruyup kolladıkları ve sizin ulaşamadığınızı sandığınız şey koca bir hiçlik. Başlangıçta yüzleşilmesi gereken en önemli nokta olarak bunu fark ettim ki kitapta da sonlara doğru psikanalistin bunu net bir şekilde ortaya koyduğunu göreceksiniz. Bu kişilere sınırlarınızı net bir şekilde gösterip baktığının aslında siz değil, kendi aşık olduğu aksi olduğunu algılayarak koşar adımla uzaklaşmalısınız. Onların size bir faydası olmayacak, dua edelim de tedavi olup kendilerine ve sonraki iletişimlerine bir faydaları dokunsun. Mağdurlar açısından değineceğim tonla nokta oluştu kitabı okurken ancak nihayetinde kısa bir sonuca ulaştım. Bağışıklığınız çocukluğunuzda yaşadığınız şeylerle, yaşamda karşılaştığınız zorluklarla epey hırpalandı dolayısıyla düşük bir bağışıklık kaçınılmazdı. Karşınıza çıkan kanserli hücre sizi host olarak kullandı, vücudunuza türlü oyunlarla yerleşti ve istilasını gerçekleştirmeye başladı. Evet, yüzleşmelisiniz ki kanserli bir hücre tarafından istila edildiniz. Sonucunda yazarın da belirttiği gibi yıkmadan oradan ayrılmadı. Bu hücreden kurtulduysanız şanslısınız müthiş bir savaş verdiniz ve hayata tutundunuz. Hala uğraşıyorsanız asla pes edip güçsüz olduğunuz hissine kapılmayın çünkü yazarın da kitapta belirttiği gibi ''boş sandık çalınmaz.'' Narsist ve manipülatif bir partner tarafından gasp edildiniz veya ediliyorsunuz ancak içinizdeki gücü hissederek dolu sandığınızı hatırlamaya kendinizi zorlamaktan asla vazgeçmeyin. Sandıktaki mücevherlerinizi tekrar bulmaktan, takıp takıştırmaktan korkmayın. Bu noktada unutmamanız gereken en temel şey ise bu yaşantı sizi hem eksiklerinizi algılamanız noktasında güçlendirdi hem de yarattığı yıkım nedeniyle zarara uğrattı. İyi yanından baktığınızda artık hırsızı tanıyorsunuz, bunlara tekrar kapılmayı da ancak kendinizi güçlendirerek engelleyebilirsiniz. Yıkımınızın ve enkazınızın da farkında olun çünkü felsefede Bruno'dan Descartes'a, Spinoza'ya kadar rastlayabileceğiniz temel bir yaklaşım ancak bu enkazı onarabilir; yıkım ancak üzerine bir şey kurulduğunda yani yeni bir inşayla anlamlı kılınır. Benliğinizi gizlendiği, kaçtığı yerden çıkarın ve yeniden inşa edin. Diyeceğim o ki kendinizi arayın, bulun ve tüm kusurlarıyla onarın, sarın. Buna bu kitabı okuyarak başlayabilirsiniz zira durumun farkına varmak ve teşhislerle yüzleşmek ilk mesele. Bunu başarır başarmaz gerekli onarımları yapacağınızdan şüphem yok, iyi okumalar :)
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,611 okunma
··
773 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.