Sade’ın fikirleriyle karşılaşıp ağzınızın açık kalmaması ne mümkün… Sade ile ilk tanışmış olduğum “Yatak Odasında Felsefe” kitabından sonra daha çok hikaye türünde yazmış olduğu eserlerini okuma imkanı buldum. Ancak bu eserlerdeki Sade’ın fikirlerini görme fırsatım biraz zordu. Çünkü zaten hikayeler sodomi üzerine kurulu, kapalı bir mekanda geçen genellikle de sonu cinayetle biten olay örgüsünden oluşuyordu. Benim görmek istediğim tıpkı Yatak Odasında Felsefe kitabındaki gibi hem olay örgüsü hem de kendi düşüncelerini serpiştirmiş olduğu satırlarıydı. Bu yüzden görmüş olduğunuz “Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret” kitabının tamamiyle Sade’ın fikirlerini içerdiği ve olay örgüsünden muaf olduğu için beni tatmin edeceğini düşündüm, düşündüğüm gibi de oldu. Kitapta Sade’ın Fransızlar için Cumhuriyetçi olmanın kendi ahlakına göre kurgulanmış yasalarının nasıl olması gerektiğini görüyorsunuz. Sade kitabın başlangıcında müthiş bir Hıristiyan öğretisine nefret ve öfke kusarak bu dinin kötücüllüğünden bahseder. Daha doğrusu Hıristiyanlıktan başlayarak dinlerin özgürlük sistemleri ile bağdaşmadığını ve akıl yürütmeyi bilen insanların tek sisteminin ateizm olduğunu söyler. Bunların yanı sıra toplumca sapkın olarak nitelendirilen hırsızlık, cinayet, sodomi gibi eylemlerin olumsallığı hatta doğal olmasından ötürü gerekliliği üzerinde durarak çeşitli önermeler ile bunları “aklama”ya çalışır. Sade fikirleriyle oldu olası beni derinden etkilemiştir. Çünkü kendisi hem yaşamı hem de eserleri itibariyle oldukça farklı bir varlıktır. Ancak bu farklılıklarını o dönem içerisinde böylesine savunması ve sürdürmesi bence takdire şayandır. Bu yüzden kendisine ayrı bir saygı duyduğumu söyleyebilirim. Toparlamak gerekirse sapkın olarak nitelendirilen eylemlerin kimi önermelerini okuyunca bunlara dahil olmaktan kendimi alamadığım yönleri oldu. Kimi zaman da katılırken acaba deyip önermeleri ile bu sapkın eylemler arasındaki kurduğu bağlantı ne kadar sağlıklı diye düşündüm. Çünkü kendinin önermiş olduğu birtakım yasalar var ve bunların gerekliliğine dair kendisinin birtakım açıklamaları var. Bunlar dahilinde kendince doğru olanı ispatlamak için kurduğu bağlantılar kimi zaman zorlama geldi. Ama bazen de bunlara katılmak istemediğim için zorlama olduklarını düşünmeye yeltenmiş olabileceğimi ya da inanırken acaba bu zorlamaları gözden mi kaçırıyorum şüphesi hep benimleydi. Bu yüzden Sade’ı 2 sene önce okuduğum ve kendisine hak verdiğim durumları ile bugünkü halimle Sade’ı okuyup kendisine hak verdiğim durumlar oldukça farklılık gösteriyor. Önceden bu çizgi keskinken şimdi saydamlaşmaya başladığını gördüm. Bu durumun da kişinin birden fazla eser okudukça diğer okuduğu yazarların fikrine çabuk kapılmama etkisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Üslubu oldukça duru ve açıktı, Sade’ı daha yakından tanımanız için tavsiye ederim.

Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha CesaretMarquis de Sade · Sel Yayıncılık · 201681 okunma

·

496 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ebru