Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Korona Günlükleri - 4
Dünyaya korku salan, gelebilecek ikinci dalgasının daha kötü olacağı konuşulan ve insanlığa, 'bunu yapmam imkansız, hayatta yapmam, ölürüm yine kendi bildiğimi okurum, yapacak bir şey yok, kendi rahatımızdan ödün verip gezegeni kurtlara kuşlara mı bırakalım?' gibisinden cümlelerini, düşüncelerini, düşüncesizliklerini, kibirlenmelerini kısaca tükürdüğünü yalatan virüs, bir şeyler anlatmak istedi. Ama insanlık bu çağrıyı bir süreliğine duyup yine bildiğini okuyacak(!). Belki de her şeyin farkında, bilincinde olan ve toplumları iki zıt kutupla (iyilik-kötülük) yönlendiren 'görünmez akıl', toplumların bildiğini okuma huyunu bildiğinden, buna fırsat vermemek için hızlı değişim -dönüşüm - geçiş planladı ve bu planı 'zamana yayılmış piramit eleminasyon sistemi' şeklinde uygulamaya başladı. Bir nevi, bilinçsizliği nedeniyle kangren halini alan budala insanlığa 'budama harekâtı' yapılıyor. Artık karşımızda yazılıma dökülen, dijitalleşen, bilgiye ve güce sahip olan tarafından kontrol altına alınabilen, doğumundan ölümüne-hayat standartlarından sosyal statüsüne- devre dışı bırakılmasından yaşam süresine kadar her şeyine insan-makine 'bilinci' tarafından karar verilen bireyler ve toplumlar olacak. 'Yarın' oluşturulurken insanlıktan doğanın, hayvanların, bitkilerin, canlıların, gezegenin ve evrenin farkına varılması istendi. Kolay yoldan öğretilemeyen gerçekler zor yolla öğretilmeye, ölümü ve hastalığı gösterip gezegenimize biraz nefes aldırmaya, asıl sahipleri göstermeye, kapladığı yer nedeniyle insana artık Dünya için fazlalık olduğu fark ettirilmeye çalışılıyor. Bir işle yetinmeyip deli gibi çalışanlara, ömrünü bu uğurda harcayanlara, bilinçsizce çocuk yapanlara, güç ve itibar peşinde koşanlara şunlar söylendi: "Hareket hızını yavaşlat ve biraz düşün, düşünmeye ağırlık ver. Hayat, yaşayamadığın zaman anlamı olmayan koca hiçtir. Kendine, ailene, çevrene ve evrene vakit ayır. Tabularla doldurduğun tabularasa'nı, makineleşen 'oku,mezun ol, iş bul, evlen, çocuk yap, çocukla ilgilenmekten kendini unut, çocuğunu büyüt, çocuğunun da aynı evrelerden geçmesini seyret düzeni'nden arındır. Sahip olduğunu zannettiğin makam, mevki, mal ve mülk, ömrün kadar senin. Bütün bunlar için kendini yıpratmana, köle-kukla-oyuncak olmana, takla atmana, onurundan ve karakterinden ödün verip yalakalık yapmana gerek yok. Dünyada bulunma gerekliliğin ne kadar ve kendi çıkarın için 'neden ol'duğun evladına karşı bu davranışın adi mi yoksa adil mi bunları düşün, gerçeklerle yüzleş, vicdanına hesap ver. Sen hiçsin ve hiç olma(ma)lısın..." İnsanlık ya iyilerin sunduğu vicdanı ve düşünmeyi kabul edip "evet varlığımızı sorgulamalıyız, çalışmadan da oluyormuş, bizden başkaları da varmış, evren bizim etrafımızda dönmüyormuş, bugüne kadar tabularla yaşamışız kendi hayatımızı yaşamalıyız" diyecek ya da kötülerin sunduğu "acı, ölüm, hastalık, zulüm, savaş, işkence, kan, gözyaşı, yokluk, kıtlık, kölelik-bağımlılık, yapay afetler kaderi"ni kabul edip acınası haline ve celladına aşık olmaya devam edecek. Ne mutlu her 'şey'e ve herkese karşı gelip gerçekleri kabul edenlere ve bu gerçekleri haykıranlara, içindeki/zihnindeki 'put'ları-sınırları-engelleri yıkanlara, Sisyhiphos ruhlu olanlara...
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.