Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Her Türk çocuğu daha konuşmaya başlarken büyüklerinden anlamlı, etkili ve çok güzel sözler duyar. Hele hele bu sözlerden biri si var ki üzerinde bir sevgi doğar. Sonra durmadan "Atatürk... Ata türk..." demeye başlar. Küçük beyninde bir ışık yanar. Bir ışık, bir sevgi belirir. Atatürk'ü bilmek ister. Atatürk sözünü duydukça, Atatürk'ün fotog raf ve resimlerini gördükçe ve normal büyüme gelişimi süresince çevresindekilere sürekli Atatürk'ü anlatır. Defterine ilkin kendi adını ve ardından Atatürk adını yazar. Çevresinde gördüğü bahçe ve park ları süsleyen Atatürk heykelleri dikkatini çeker. Onun resmini, hey kelini gördüğünde "Atatürk!" diye çığlık atar. Sonra "Atatürk'üm... diye şiirler okur. Zamanla Atatürk ilkelerini bularak akıl ve yüreğiyle gerçek bir Atatürkçü olur. Mustafa Kemal Atatürk, çocukları çok severdi. Onun açık mavi gözleri her yerde çocukları arardı. Çağdaş ve mutlu Türkiye'yi ço cuklarda görür, çocuklarda bulurdu. Tüm yurt gezilerinde çocuk lara sevgiyle yaklaşır, onlarla uzun uzun söyleşir ve onlara değişik sualler yöneltirdi. Ancak Mustafa Kemal Atatürk ten sonra gelen hiçbir cum başkanı, hiçbir başbakan, hiçbir bakan veya bir asker, bir çocu elinden tutup da resim sergisi gezmeye götürmedi. Hiçbir cumharbaşkanı veya hiçbir başbakan bir çocuğa protokol surasinin en önüne oturtmadi. Hiçbir cumhurbaşkani bir çocuğu salıncakta sallamadı Bir çocuğu tapittan kendi elleriyle indirmedi. Bir yabanci konukla birlikteyken yanına çocuk almadı. Bir yetişkini dinlerken gösterdiği ciddiyetle dinlemedi. Onlarla birlikte denize girmedi, objektiflere poz vermedi. Onlarla gezintilere çıkmadı. Onlara el öptürtmezlik yapmadı. Tüm bunlar bir yana, 1938'den itibaren bu ülkede yetişkin ile çocuk dostluğu, arkadaşlığs diye bir şey kalmadı. Oysa sadece kendi tarihimizde değil, dünya tarihinde dahi ço cuklara Atatürk ölçeğinde önem ve değer veren, onları Atatürk ka dar ciddiye alan bir başka kimse olmamıştır. Bunun böyle olduğu, fotoğrafla/belgeyle sabittir. Türkiye'nin özellikle Batılı ülkelerdeki imajını düzeltecek baş lica faktor, Atatürk'ün çocuklara gösterdiği inanılmaz derecedeki olağanüstü ilgidir. Özellikle dünyanın içinde bulunduğu bugünkü sevgisizlik çağinda, insanlık barışına hizmet edebilecek en etkili sev gi ve barış mesaji, Atatürk çocuk arkadaşlığından başkası değildir. Atatürk'ün beynindeki çocuk imgesinden, gönlündeki çocuk sevgisinden en iddialı Atatürkçülerimizin bile haberi yok. Bir ulu sal günün onlara armağan edilmesinin taşıdığı anlamdan öte bir şey bilmiyorlar. Oysa Atatürk'ün çocuğa beslediği sevgi ve onun görüşlerine, düşüncelerine gösterdiği saygi, verdiği değer, onlarla kurduğu ar kadaşlık tam bir görüngüdür. Türkiye bunun farkında değil. Bir tür koşullanma ve moda olagelen ucuz ve kolay Atatürkçülük; ondaki duygu ve bilinç derinliklerini anlamamıza engel oluyor. O büyük insanı sadece İstiklal Harbi ve devrimleri ile ilgili birgörüngü sanıyoruz. Oysa o insanın en ileri büyüklüğü, çocuklara verdiği değerde tecelli etmiştir. Başka ülkelerin de milli kahraman ları olmuştur ama çocuklarla ilgili bir görüngü başka hiçbir ülkeden çıkmamıştır ama bunun da farkında değiliz. Hakkında yazılmış bin lerce kitap içinde bu konuda yazılmış kitap sayısı beşi bulmuyor. Bu konuda hassas olduğunu bildiğimiz onca derneğimizden dahi bu konuda değil bir çalışma, bir araştırma, bir teşvik bile görülmüş de ğildir. Çünkü onlar da işin farkında değiller. Türkiye'nin markası, Atatürk'teki çocuk sevgisi ve onun çocuğa verdiği değer olmalıdır. Eşsiz bir örnektir ama o büyük insanın ço cuklara yaklaşımını bu ülkenin anne babalari ve öğretmenleri bile örnek almıyor ki başkalarına örnek gösterilebilsin... Ülkemizin en alttan en üste çok değerli idarecileri ve diğer büyüklerimiz, bilhassa çok değerli öğretmenlerimiz, şimdi kızmayın. Her şeyi kafanızdan atıp sadece kendi çocukluğunuzu ve yetiş tirdiğiniz çocuklarınızı düşünün... Nasıl bir çocukluk yaşadınız ve nasıl bir çocuk yetiştirdiniz? Ne aldınız, ne verdiniz, ne bekliyor sunuz?.. Kendinize bir özeleştiri yaptınız mı? Kendi çocuklarınıza Atatürk'ün yaptıklarını yaptınız mı? Onlarla çocuk gibi eğlendiniz mi? Onların o çocuk dünyasında hiç yaşadınız mı? Yapmadınız de ğil mi? Çok geç değil, hadi kimseler görmeden siz de çocukluğunuza dönün, o yılları yaşayın. Bakın hayatınız nasıl birden değişecek, içi nize nasıl bir yaşama sevinci gelecek. O masum ve saf çocukluk anı larınız aklınıza gelecek ve ülkenizin, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarının ne kadar zeki, ahlaklı, çevik ve dürüst olduğunu fark edeceksiniz. Mustafa Kemal Atatürk gibi Türk çocuklarıyla ve de kendi çocuklarınızla gurur duyacaksınız...
Atatürk'ün de Çocukları Vardı
Atatürk'ün de Çocukları VardıAli Kuzu · Paraf Yayınları · 201349 okunma
·
408 görüntüleme
ercanscgn. okurunun profil resmi
"Bir tür koşullanma ve moda olagelen Atatürkçülük; ondaki duygu ve bilinç derinliklerini anlamamıza engel oluyor." Müthiş tespit. Emeğinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.