Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Anladığım kadarıyla yazar fazla detaya girmeyi seviyor. Kitapta önemsiz karakterler hakkında bile bir iki bilgi vermişti, bu tarzla ilk kez karşılaştım. Leif-Krista arasındaki çekişme başta güzel olsa da sonradan sıktı. Adam o kadar sevdiğini belli ediyor ama kız ille de, "o kaba biri, benim isteklerimi anlamıyor,ben onla evlenemem, ama onu çok seviyorum" tiradı çok sıktı. Ayrıca Matthew bence iyi bir karakterdi ancak yazar son anda "Matthew kıza hakaret etsin de okuyucu bu karakterden soğusun" gibi bir düşünceye kapılarak adamı çıkarcı biri yapmış. Onun haricinde karakterlerin büyük çoğunluğunu sevdim. Krista'nın Leif'e yapmış olduğu abartı tripleri haricinde kendisini çok sevdim. Ne istediğini bilen,ayakları yere sağlam basan, kadınların da önemli olduğunun bilincinde bir iş kadını. Ve Leif... Allah'ım o nasıl bir karakter. Bugüne kadar okuduğum tarihi aşk romanlarındaki en sapık ve acayip karakter sanırım Leif oldu. Krista'ya olan sapıksal düşünceleri ve davranışları bazı yerlerde gülmeme sebep oldu. Ayrıca modern dünyaya uymaya çalışırken yaptığı tuhaflıklar da çok şirindi. Ancak sonlarda o komiklik tamamen kayboldu. Üstte yazmış olduğum Krista'nın triplerinden dolayı. Ve çeviri. Okurken "A ne kadar güzel çevrilmiş" dedikten çok çok kısa bir süre sonra katliamlar başladı. Başta "de, ki eklerinin gerekilen yerde ayrılmamış olması hatta defalarca kez. Sonra kelimelerdeki karışan harfler. Hatta sonlarda çevirmen, çevirmekten baya sıkılmış olacak ki baz kelimelere gelmesi gereken ekler yok oldu. Anna Campbell'in "Yedi Gece" romanından daha beter imla hataları vardı. Neyse, sonuçta göze çarpan bir iki kötü özellik dışında okutturdu beğendim. Yayın evinin sonraki kitap için fazla bekleteceğini sanmıyorum ama umarım yayın evi sonraki kitabı çevirince bu seriden devam eder.
Kalpten Kalbe
Kalpten KalbeKat Martin · Nemesis Kitap · 201460 okunma
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.