Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
"вαzı ѕ̧єуℓєяιи ѕσ̈уℓєимєѕι gєяєкмєz. ... ѕєνgι нєя ѕ̧єуι αиℓαтмαуα уєтιуσя вαzєи." "Gül ve Hançer", "Gazap ve Şafak" (serinin adı var mı bilmiyorum) serisinin 2. ve son kitabı. Bana kalırsa ilk kitaptan daha iyiydi ama yine de eksikleri vardı. İlk kitapta yazarın dilini ve anlatımını fazlasıyla basit bulmuştum. Neredeyse paragraf yoktu cümleler vardı. Betimlemelere sadece yiyecek ve kıyafetlerde giriliyordu. Bu kitaptaysa bence yazar bunları biraz toparlamış, bu yüzden de okuması daha keyifliydi. "Binbir Gece Masalları"nı okumasam da bu kitapla beraber yazarın esinlenmesinin iyice bittiğini düşünüyorum. Kurgu bakımından ilk kitaptan daha farklı bir doğrultuda ilerliyordu. Bu sırada hala "Hera adına!" tarzı söylemler devam ediyor, halifelikte şaraplar, içkiler içiliyor, kadınlar dansöz gibi giyiniyor, dini hiçbir şey yok -ki fantastik eserlere gerçek dinlerin karıştırılması sakıncalı olabilir zaten- ama buna rağmen halife adı neden kullanılıyor çözemedim. Bunun dışında bu kitaptaki diğer sorunlardan bir tanesi ana karakterimiz Şehrazad'ın pasifliğiydi. İlk kitapta biraz daha göz önünde olsa da bu kitapta okçulukta çok iyi, ağzı laf yapan, zeki, büyüsü olan güçlü bir kadından ziyade onun tarafından kaçırılan, bunun tarafından kurtarılan, planları anlayamayan, sevdiği için ölüme koşan, uğruna savaş çıkacak olan, güzel ve başka da bir işe yaramayan bir kadındı. Yazar bu kitapta başka karakterlerden de bir şeyler anlatayım derken ana karakterden iyice uzaklaşmış gibi geldi bana. Ve bu beni rahatsız etti çünkü Şehrazad'a çok daha önemli roller verip onun güçlü yanını bize gösterebileceği fırsatlar elinde vardı. Bir diğer sorunsa kitabın baştan yavaş ilerlerken sonra da bir anda hızlanması oldu. Bu kısım biraz SPOİLER içerecek o yüzden isteyenler okumadan geçebilir ama okursanız da aman aman bir kayıp değil bence. Tarık ve Ömer'in ordularını halifeyi tahtından etmek için toplayıp sonra da sırf Şehrazad onun tarafında ve diğer taraf tarafından kaçırıldı diye taraf değiştirmeleri garipti. Hadi onlar değiştirdi askerler hiç mi bir şey demiyor. Bir gün "Seni yeneceğiz pislik herif, artık yeter!" dedikleri adamla ertesi gün omuz omuza çarpışmak bu kadar mı kolay? Sonra tam iyi bir savaş olacak ve Horasan'ın en iyi silahşorlerini savaşırken göreceğiz, bu sayede belki Şehrazad'ın gücü de açığa çıkar derken basit ve saçma bir anlaşmayla her şey tatlıya bağlandı ve başa bence o dönemde çoğu kişice bu kadar basit kabul edilmeyecek olan bir kadın geçti. İşe göre çok güçlü ve tehlikeli kitap basit bir büyüyle yok edildi ve yok eden büyücülerle ilgili bir daha bilgi alamadık, oysa altından bir şeyler çıkmasını beklerdim. Cihandar, kızlarına sevgi doluyken bir anda "Kitabım da kitabım!" diye tutturup güç uğruna kızlarını ne hale soktu. Ölenin ardından ağlanmadı, gelenin ardından sevinilmedi. Aşklar doğru düzgün yansıtılmadı. Halifenin eşlerini neden öldürdüğü hala halk tarafından bilinmiyor ve nasıl bir ülkede yaşıyorlar kitap bittiğinde bilmiyoruz. Ve bir iki sayfa içinde de pat diye bitti. Yazar en başından iki kitaplık bir seri yazmayı düşünüyorduysa bence savaş olaylarına ya da büyü olaylarına girmemeliydi. Çünkü hepsi birden sıkıştırılmış bir paketle verilmeye çalışılmış ama olmamış. Yazar sanki daha da uzatacakmış da vazgeçmiş gibi yeni karakterler, eski karakterler için her şey bitiverdi ve kimseden doğru düzgün haberimiz olamadı. Şahsen seriyi gerçekten merak edenler haricinde başlanmasını pek tavsiye etmem. Başlayacaksanız da beklentilerinizi bayağı bir düşürün. Ayrıca genelde Batı kültüründen fantastik kitaplar okumaya alışınca bir anda şalvarlı kadınlar, uzun isimli erkekler, ayağa giyilen sandaletler, "hatun" lafları garip geldi ve yazarın tam olarak kültürü tanımamasının da verdiği tuhaf havayla da seriye ısınamamış oldum...
Gül ve Hançer
Gül ve HançerRenee Ahdieh · Pegasus Yayınları · 2018711 okunma
·
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.