Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Roman, Lovecraft’ın, Cthulu mitiyle alakalı yazdığı başka bir eser. Direkt olarak Cthulu ile alakalı bir hikâye olmasa da, içinde Cthulu’nun varlığına dair çeşitli atıflar yerleştirilmiş. Akış boyunca sade, yerinde ve merak uyandırıcı bir anlatım var. Lovecraft diyince akla gelen ilk eser olan Cthulu’nun Çağrısı’na göre daha beğendiğim, uykudan feragat edip bitirmek istediğim bir eser oldu. Şöhreti az olsa da, içeriği son derece kaliteli bir eser. Karanlıkta Fısıldayan, 1927 yılında Vermont’ta yaşanan sel faciasından sonra, Albert Willmarth adındaki anlatıcının, bölgeden gelen garip haberler üzerine bir yazı yazmasıyla başlar. Çıkan haberlerde, insana benzemeyen, pembe, kanatlı, yüzgeçli yaratıkların cesetlerinin taşkın kalıntılarında bulundukları yazar. Bütün bunların eski efsanelerin bir tezahürü olduğuna inanan Willmarth, Arkham Postası’na bu teorisini açıklayan bir yazı gönderir ve bütün bu “farklı yaratıklar” meselesinin bir safsata olduğunu yazar. Yazısı yayımlandıktan sonra Henry Akeley isminde bir meslektaşından mektup alır. Akeley, mektubunda bu yaratıkların gerçek olduğunu, elinde somut ve net kanıtlar bulunduğunu ve bunları Willmarth’a göstermek istediğini söyler. Birbirleri aralarında mektuplaşmalar başlar. Her bir mektupta, Willmarth’ın olaya bakış açısı değişir ve zamanla bu yaratıkların gerçekten var olduklarına inanır. Akeley, bu yaratıkların kökenlerinin dünya olmadığını, insanlar arasında casusları olduğunu, buraya kolay kolay bulamadıkları bir taşı aramaya geldiklerini ve dağların uçlarında yaşadıklarını, köylülerin ve yerel halkın özellikle gece vakti bu yaratıkların yaşadığı noktalara yaklaşmadıklarını anlatır. Akeley’e göre bu yaratıklar kendilerine bir tehdit olmadıkça insanlara bulaşmayan bir türdür. Ancak bu yaratıklar bir şekilde Akeley’in kendileri hakkında bilgi topladığını ve varlıklarını öğrendiğini anlayınca Akeley’i rahatsız etmeye başlarlar. Gün ve gün artan yoğunlukla tacizler, telefon hatlarının kesilmesi, bu yaratıkların casusları tarafından evine kurşun atılması, gönderilen ve alınan mektupların ara ara kaybolup ulaşmaması, daha da ilerleyen dönemlerde evini koruyan köpeklerin öldürülmesine kadar giden saldırılar yaşanır. Akeley, son mektubunda Willmarth’a artık evden çıkabileceğini sanmadığını, bu yaratıkların çok tehlikeli olduklarını, kendisi de bu kaderi yaşamadan önce tüm kanıtları yok edip bir daha bu konuyu konuşmaması gerektiğini tembih eder. Bu mektubun üzerine birkaç gün sonra Willmarth’a yeni bir mektup gelir. Mektubunda artık her şeyin güzel olduğunu, yaratıklarla anlaştığını, bu zamana kadar onları yanlış anladığını anlatır. Willmarth’ı ilk defa evine davet eder ve gelirken kendisine gönderdiği bütün kanıtları getirmesini ister. Daveti kabul eden Willmarth, Akeley’in evine varır. Şoförü Akeley’in çok hasta olduğunu, bu yüzden dinlendiğini söyleyerek onları yalnız bırakır. Akeley, Willmarth’a durumu için özür dileyerek ve kendisiyle yarın ilgilenebileceğini söyleyerek istirahati için izin ister, ancak yaptıkları kısa konuşmada bu yaratıkların cerrahi işlemlerde çok başarılı olduklarını, normalde insan bedeninin kaldıramayacağı yolculukları basit ameliyatlarla hallederek yaptırabildiklerini anlatır. İnsan beynini ayırarak kaplara koyabildiklerini, böylece vücut ve beyni ayırarak bilinci istedikleri yere taşıyabildiklerini söyler. Yaratıklar, Dünya’ya en yakın üsleri olan Plüton’a Akeley’i götürmek için söz vermişler, bu dünya ve evren hakkında akılların alamayacağı sırları açıklamışlar, Cthulu’nun ve kadimlerin kökenleri ve kim oldukları ile ilgili gerçekleri anlatmışlardır. Akeley’in hali tavrı, Willmarth’a ne kadar garip gelse de, bu halini hastalığına bağlayarak ve söylenenlerden de etkilenerek odasına geçer. Gece olduğunda, Akeley’in gönderdiği kanıtların arasında olan bir kayıt cihazında duyduğu sesin aynısını, yaratıklardan birinin sesini evin içinde duyar. Heyecanla uyanır ve dinlemeye çalışır, ancak söylenenlere pek anlam veremez. Yaratık uzaklaştığında aklındaki tüm kuşkuları dinleyerek Akeley’i buradan kaçırmaya çalışır. Odasına girdiğinde dostu Akeley’i bulamaz, hasta koltuğunda yalnızca suni bir malzemeden yapılmış elleri ve kafası kalmıştır. Kendisine son mektubu yazan da, kanıtları getirmesini isteyen de, kendisiyle gece boyu konuşan da Akeley değildir. Kanıtlar artık yoktur. Willmarth, bir daha dönmemek üzere evden kaçar.
Karanlıkta Fısıldayan
Karanlıkta FısıldayanH. P. Lovecraft · Kızıl Panda Yayınları · 2021991 okunma
·
352 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.