》Kitap Fransız Devrimi'nin şiddet ve coşku atmosferini Paris ve Londra ekseninde ele alır. Aristokrasinin halka zulmünü de, devrim yanlılarının, intikam dürtüsüyle kirlenmiş adalet anlayışını da reddeden bir insanlıkla yazılmış, aşk ve fedakarlığın giyotinin gölgesinde bile yeşerttiği hayatın romanıdır. 》İki şehir Paris ve Londra. 1700lü yıllar. Dönemin gerçeği: Fransız İhtilali. Yazar bu büyük olayı iki şehir arasında yaşanan bir aşk hikayesiyle gözler önüne seriyor. 》Kitap Fransa'da yıllarca suçsuz yere hapis yatmış Doktor Manette'in bir dostunun yardımıyla kurtulması ve Londra'ya dönüşüyle tesadüfen tanıştığı bir Fransız olan Charles Darnay ile kızının evliliği üzerine ilerliyor. 》Asilzadelerin halkı sömürüp, sefaletle baş başa bırakmasını, halkın insan yerine koyulmayışlarını, açlığı, sefaleti ve ezildikçe günden güne kin ve nefretle beslenerek daha da acımasız hale geldiğini dehşetle görüyorsunuz. 》Tüm ürkütücülüğüne karşın giyotinin insanlar içinde nasıl espri malzemesi olduğunu, bir çok insanın suçlarını bile bilmeden ölümüne sebep olduğunu ve halkın da garip bir şekilde buna alkış tuttuğunu hatta giyotine övgüler yağdırdığını şaşkınlıkla okuyorsunuz. 》İnsan canının hiçbir kıymetinin olmaması bir tokat gibi çarpıyor yüzünüze her satırı okurken. Bir karakterin, bütün insanların çığlıkları içinde bir çocuğa arabasıyla çarpıp, sonra tek endişesinin atlarına zarar gelip gelmediği olması okurken beni mahvetti. 》İnsanoğlu mazlumken bir anda gücü elde edince nasıl zalim oluyor, duygusal patlama toplu halde yaşanınca büyük bir cinnet haline dönüşüyor ve insanlar sürü psikolojisiyle ne kadar tehlikeli olabiliyorlar. Bunu sonuna kadar görüyorsunuz. 》Bu sebeple okurken o dönemin gri taşları olan sokakları, bu taşların nasıl kan ile kıpkırmızı olduğu, yazarın da kaliteli betimlemeleriyle film şeridi gibi gözlerimin önünde canlandı. 》Bütün bu karanlık olayların arasında içinizi ısıtan bir baba kız kavuşması, Charles ve Lucie'nin masum aşkı ve bir de adına ayrıca bir başlık açılması gereken S.Carton karakteri. 》S.Carton başta çok silik, kendisini asla sevmeyen, özgüvensiz ve zayıf bir karakter olarak karşımıza çıksa da Lucie'ye olan karşılıksız ve masum aşkı ve kitabın sonunda okuyanları ağlatacak fedakarlığı beni çok etkiledi. 》Okurken beni çok sinirlendirse de güçlü kadın imajını gözler önüne seren bir karakter olan Madam Defarge'ın da unutulmazlarım arasına girdiğini söylemezsem olmaz. 》Kitap genel manada ağır ilerliyor sayılabilir. Özellikle ilk 150 sayfa beni okurken oldukça zorladı. Hatta bırakacağımı düşündüm. Ama devam edince olayların içine girebildiğimi farkettim. 》Sonunun mükemmelliği yanında giriş cümlesinin de muazzam olduğunu söylemek gerekiyor. Ki kitap ilerledikçe yazarın bu cümlelerle başlama sebebini daha iyi anlıyorsunuz. Bir alıntıyla cümlelerime son verirken, keyifli okumalar dilerim. 》》》 Biz zaferi göremeyeceğiz. - Göremesek de gerçekleşmesine katkıda bulunacağız. 《《《

İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202258,9bin okunma

··

397 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübranur