Bütün insanları eşitleyen ve insanın sadece o anı yaşarken çözebileceği ama kensinde saklı bir biçimde o anı yaşayanlarla birlikte toprak olacağı bir sır, ölüm . ve ayrıca tam anlamıyla gerçeğin ta kendisi. Ölüme giden bir mahkumun iç sesini onunla beraber ölüme giden bir suçlu empatisinden de öte, o idam mahkumu kendinizmişsiniz gibi hissedeceksiniz bu kitabı okurken. Dahiyane yazar olmak böyle bir şey demek ki. Bu akıcı, sade ve inanılmaz eseri, üstelik 26 yaşında iken yazmak. Sadece bir kereliğine zorla götürülen bir mahkumun giyotinle ölümünün analizi üzerine bu vahşiligin yanlışlığını halka anlatmak. bu tür yasaların insanla beraber toplumu da çökerttiği bilinci vermek. iyi insan yetiştirmek için cezaların yetersizliğini, insan iyileştirme sanatının toplumdan geçtiği gerçeğini topluma kanıtlama eseri olarak sunmak. Toplumu duyarlı hale getirmek için eser sunmak. Ve böylece kaleminin gücü ile dahiyane bir yazar olmak. İdam mahkumunun yerine kendinizi koyarak, idamlık insanın ruh halini, ölümü, umudu, ürkütücü korkunç olan idamlık olayının çocuklara dahi eğlencelik gelen sıradanlaşmış halini, o anları ve zamanı yaşayarak okuyacak ve adete astral seyahat yapacaksınız. Her zaman çoğunluğun sağduyuyu yakalayamadığının kanıtı adeta bu eser. Doğru olan iyi olan bazen toplumun . kendisi değil, azınlıkta da görülebilirliğin de göstergesi. Çoğunluk bozulursa o toplum yıkılmaya mahkumdur. Kitaplar niçin vardır? Kitaplar niçin yazılır? Yanlışlığın üzerine oturtulan doğruymuş gibi algılanılan ama halk tarafından sıradanlaşmış yanlış toplumsal değerleri ortaya çıkarmak için de kitap yazılır. Kitaplar... İyi okumalar....

Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Olympia Yayınları · 0120,9bin okunma

·

104 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Edibe Güler