Henüz yirmili yaşlarının başında olan Yvette, onu bunalıma sokan ailesiyle birlikte yaşamaktaydı. Annesizdi. Çünkü annesi, papaz kocasını bırakıp başka bir adamla kaçmıştı. Artık otoriter büyükannesi, büyükannenin istekleri yerine getirmekten başka gayesi olmayan halası, bir gün Yvette’in içinden de annesi gibi bir kadının çıkacağı korkusunu taşıyan babası ve kız kardeşiyle kalakalmıştı. Etrafındaki erkekleri sıkıcı buluyor, yaşamının tekdüzeliğinden şikayet ediyordu. Bir gün kendini artık yetersiz değil güçlü hissetmesini sağlayacak çingeneyle karşılaşana kadar bu böyle sürüp gitmişti. Çingenenin yaşadığı o rahat ve özgür hayatta Yvette’i kendisine çeken birşeyler olduğunu ve o hayata ait olduğunu hissediyordu. Yeni yeni farkına varmaya başladığı cinselliği de çingenenin hayatına girmesiyle anlamlanmaya başlamıştı. Aslında çingenede olmak istediği Yvette’i görüyor gibiydi ve kendini ondan esirgeyemiyordu. Özünde istediği kendini keşfedip ruhunu özgürleştirebilmekti. David Lawrence, çağına göre fazla açık sözlü bir yazar olarak tanımlanmış. Eserlerinde işlediği cinsellik teması sebebiyle yasaklanan kitapları dahi olmuş. Ancak eserlerindeki bu tutumunu devam ettirmesi, onun özgürleşmenin öncüsü olarak kabul edilmesine sebep olmuş. Bakire ile Çingene kitabında da modernlik ve özgürleşmeyi genç bir kızın kendi cinselliğini keşfetme öyküsüyle kurgulamış. Kitap uzun betimlemeler eşliğinde durgun ilerliyor ancak çarpıcı bir sona sahip. Ben yazarla bu kitabıyla tanışmış oldum. Eğer ilk kez bir kitabını okuyacaksanız bunu önerebilirim. Ünlü kitabı Lady Chattrley’in Aşığı’na başlamadan önce iyi bir seçim olabilir. Keyifli okumalar

Bakire ile ÇingeneD. H. Lawrence · Can Yayınları · 1990980 okunma

·

516 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.