Dün #nazımhikmet ‘in 59. ölüm yıldönümüydü. Şiir geceme denk gelince uzun yıllar önce okuduğum #nazımhikmetsonşiirleri kitabını okuyup Nazım’ın son zamanlarını bir kez daha yaşamak istedim.61 yaşındaydı Nazım öldüğünde, siyasi düşüncelerinden dolayı defalarca tutuklandı, aslında yaşamının çoğunu sürgünde ya da hapiste geçirdi desek daha doğru olur. Nazım Hikmet’in son şiirlerini okurken onun nasıl memleketine kırgın olduğunu ama bir yandan da nasıl memleket hasretiyle yandığını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bazı şiirlerinde ateşli bir #devrimci çıkıyor karşınıza bazı şiirlerinde ise #romantic bir #aşık .Bir yanda da hep ölümü almış yanına son şiirlerini yazarken. Nazım’ın şiirlerinin pekçoğu çok zor şartlarda korunmuş, elden ele geçmiş, bazıları sağlığında basılamamış, bazılarıysa özensiz öylesine basılmış. Sonradan bu işe gönül veren insanların çabalarıyla yurt içi ve yurt dışından toparlanmış, derlenmeye çalışılmış ama yine de Nazım’a yakışır hale getirilememiş. @adamyayinlari Nazım’ın tüm eserlerini, ilk basım kitaplarını, müsveddelerini detaylıca araştırıp bir araya getirerek, okurlar için şahane bir Nazım Hikmet serisi hazırlamış. Benim okuduğum serinin yedinci kitabı Nazım’ın son şiirleriydi. #krakow ,#prag #moskova , #berlin ve daha pekçok şehirde geçen #sürgünyılları nı ruh halini, özlemlerini, aşklarını, kavgasını, mücadelesini,hastalığını ve ölüme hazırlanışını okuyoruz bu şiirlerde. Nazım’ın şiirleri ile ilgili ahkam kesmek benim haddime değil. Ben kendimi bildim bileli, onu tanıdım tanıyalı severim Nazım’ı. Beni derinden etkileyen, neyi sevse çok sıkı sevmesi olmuştur hep. Siyasi düşüncelerine katılırsınız katılmazsınız o sizin bileceğiniz iş, ancak ben hissiyatını böylesine güzel kelimelerle böyle güzel aktaran bir kalem ile mutlaka tanışın derim. Çok sevdiğim dizeleriyle son vermek isterim yorumuma. Bu vesileyle büyük üstat nazımı bir kez daha özlemle anıyorum. Işıklar içinde uyusun sevdası, yüreği kocaman adam. #sağliklavekitaplakalın
“Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.”