Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
Madeline Miller ele aldığı konular itibariyle mitoloji meraklılarının ilgisini çeken bir yazar. Batı medeniyetinin doğumuna zemin hazırlayan felsefe öncesi mitolojiyi günümüz insanı için uyarlaması kitaplarının dikkat çekmesinin temel sebebi olduğunu düşünüyorum. Bu kitabında Yunan mitolojisinde bir büyücü olan Kirke'nin anlatısını görüyoruz. Normalde cadı ve kötü olan Kirke karakterini yeniden yorumlayarak kadının kötü değil ezildiği için hakkını savunup kötü gösterilmesi temelinde kitabını şekillendiriyor. Belki de bu feminist yönünün ağır basması kitabı çok okunanlara sokuyor. Yine de bu olguyu abartılı işlediğini düşündüğüm kesitler yok değil. Belli bir kesmin dini açıdan da okuma konforunu kaçırabilecek bir kitap fakat mitoloji okurken dini değerlere saldırı gözüyle bakmak yerine toplumsal sistemi, kültürü ve inanç psikolojisini çözmeye çalışmak daha yerinde bir tutum olacaktır. Belli seviye de mitoloji bilginizin olması kitaptan aldığınız hazzı arttırabilir fakat çok mitolojiyle aranız yoksa bile kitapta mitoloji sözlüğü kısmı bulunmaktadır. Ayrıca okunması kolay popüler kültüre uygun bir dille yazılmıştır. Özet kısmına baktığımızda Kirke kendini anlatarak kitabımızı başlatıyor. Mitolojik tanrı karakterlerine ters gelen birisi olarak doğduğunu söyleyen Kirke'nin babası Helios(Güneş tanrısı) annesi okyanus perisi Perseis'tir. Helyum gazının ismini Helios'tan alması gibi güncel dilde mitolojik unsurlardan türeyen birçok kelimeyi farkında olmadan kullanmamız benim kişisel yaralarımdan biridir. Hikayemize dönecek olursak Kirke ne babası gibi kuvvetli ne de annesi gibi büyüleyici güzelliğe sahip olamamış tuhaf görülen bir çocuk olarak nam salmıştı. Babası Kirke'nin fiziksel görünümünden dolayı büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve onu insanlardan uzak tutmak için yer altına sürgüne göndermiş. Yine de birçok kişi tarafından alay konusu olmaktan kurtulamamış. Üzerinde ciddi bir baskı oluşmuş. Aslında burada yazar bize baskılanmış çocuk motifi çiziyor. Baskıdan kurtulduğu an veya kurtulmak için sert tabirle canavarlaşmayı göze alabilecek bir psikolojik süreci aktarıyor. Kirke güçsüz, dikkat çekmeye çalışan zor bir çocukluk geçirdiğini anlatıyor. Bu da ailesi için utanç verici bir durum olarak göze çarpıyor. Kirke'nin bu yalnızlığı ve yaşadığı zorluklar ileride yapacaklarına zemin hazırlama kısmı olarak bize anlatılıyor. Tanrılar diyarında kendine yer bulamayan Kirke sevgiyi aramak için ölümlüler diyarına gelip birisine aşık oluyor. Aşık olduğu kişi ölümcül bir hastalığa yakalanınca onun hastalığına şifalı otlar ve büyülerle çare bulma arayışına giriyor. Bu şekilde gizli yeteneklerini keşfetmeye başlıyor. Aşkını kurtarmak için büyücülüğü öğrenmesi ve sonrasında bir babanın kızını tecavüzden kurtarmaması üzerine orada bulunan herkesi domuza çevirmesi gibi yaşadığı birkaç olayla kötü ünü yayılmaya başlıyor. İşin özünde yazarın anlatmak istediği ataerkil ve maskülen düşünce tarzının dini motif olarak yerleştirilmesi üzerine kötü kadın imajının meydana çıktığıdır. Kirke canavarlaşmamış canavarlaştırılmıştır. Bu şekilde, mitoloji de kötü kadın karakterler oluşmuştur ve suçlusu bu düşünce sistemidir, mesajının altı çizilmiştir. Bir yandan da güçlerini sevgilisini ölümsüz bir deniz tanrısına dönüştürmek için kullanıyor. Fakat sevgilisi bu dönüşüm sonrası deniz perisine aşık oluyor. Bu kez Kirke karşımıza kıskançlığın motive ettiği bir kadın olarak çıkıyor. Deniz perisini altı başlı bir canavara dönüştürüyor. Bu kadar güçlü oluşu ve kötü ünü onu yanlarından ayrıldığı mitolojik tanrılar için tehdit haline getirmeye başlıyor. Bu da ıssız bir adaya sürülmesine sebep oluyor. Burada daha da güçlenip kendine ait bir yaşam alanı oluşturuyor. Bence yazar bu şekilde kadının kimseye muhtaç olmayıp kendi halinde güçlü bir şekilde yaşayabileceği mesajını vermiş. Bu ana hikaye temelinde daha birçok mitolojik karakter ve olay yan hikaye olarak kitapta karşımıza çıkıyor ama bunları tek tek anlatmak inceleme ve özet kısmı için fazlalık olacaktır. Kirke'nin Odysseus ile tanışması ve çocukları olmasıyla olay devam eder. Fakat Odysseus karısına kavuşmak için yıllarca yolculuk yapan biridir ve Kirke ile kalamaz. Kirke burada da yalnız bir kadın figürünü ve başına gelecek tehditleri temsil ediyor. Kendi gücünü ve sınırlarını keşfedeceği mitolojik tanrılarla karşı karşıya geleceği birçok yaşantıdan sonra ölümsüzlüğün değersizliğini ve ölümlü olmanın lütuf olduğu düşüncesine inanarak kitap sonlanıyor. Hikaye boyunca karakterlerin farklı tutum ve renklerini görmemiz kitabın okunurluğunu güzelleştiren unsurlardan. Okurken güzel vakit geçirebileceğimiz ama üzerinde uzun süre durabileceğimiz bir kitap olmadığını düşünüyorum. Sade bir anlatım dili olmasına rağmen çekici ve inandırıcı bir anlatım ortaya koyulması, karakter güçlendirmesi yani tip olabilecek kişileri karaktere dönüştürebilmesi kitabın başarılı yanlarından. Temalarına baktığımızda iktidar, korku, özgürlük, kadınlara ilham verme, ölüm ve ölümsüzlük, kişisel gelişim ve dönüşüm üzerinde toplandığını görüyoruz. Benim açımdan verdiği en önemli mesaj ise başkalarının harekete geçmesini beklemek yerine dönüşümü, değişimi kendin başlat farkındalığıdır.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,8bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
3.261 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.