Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
7/10 puan verdi
Eser, klasik bir köy romanı niteliğinde. Köy romanlarında işlenen bilindik konunun dışına çıkılamamış ve yeni bir tarz ortaya konamamıştır. Yılkı Atı’ndaki yazarı mumla arıyoruz. Eserde hem yetim hem de öksüz Çelo’nun amcası ve yaşadığı Gündoğdu köylüleri ile ilişkileri bir miras konusu üzerinde ele alınarak taşrada eşrafın gaddarlığı ve hak aramanın zorluğu işlenmiştir. Çelo yetim ve öksüz kalınca küçüklüğünden itibaren amcasının işkence ve kötü muamele dolu yaşamına katlanmak zorunda kalır. Ancak amcasının kızı Kezik ile birlikte yalnız yakalanınca köyden ayrılmak zorunda kalan Çelo yıllar sonra köye babasının mirasını almak üzere döner. Çelo’nun hak arama mücadelesi taşranın görünen ve görünmeyen duvarlarına çarpar ve Çelo bir türlü çeşitli oyunlarla hakkına kavuşamaz. Eserde hak arama için mahkeme süreci bulunmamakla birlikte eserden adalete erişimin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Çelo’nun arkadaşı Ahmet’in şu uyarıları köyde orman kanunlarının işlediğini açıkça ortaya koymaktadır: “Korkarım Çelo, korkarım. Burası köy yeri. Burada babayiğitliğin dokuzu eyvallah demektir. Diklenmeye pek gelmez köy yerinde. Burda kanun kuvvettir. Burda kanun varlıktır. Burda kanun insanın arkası olmaktır. Fakir isen belin kıyamete kadar büküktür. Bir tekme yersin köy yerinde. Nerden geldiğini bilmezsin. Tilki bile başsağlığı geçinemez köy yerinde.” (s. 110) Adalete erişim çok önemli bir sorun olduğu gibi dava sonrası süreçle ilgili hak arayanların kanaatleri de son derece olumsuzdur. Yargılamanın uzunluğu, yargılama masrafları, yalancı şahitlik de hasbelkader istenmeyen bir konu mahkemeye intikal ederse karşılaşılan sorunlardır. Adalete olan güvensizlik hakkında, emekli bir hâkimin Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ermeni ve Rumlardan kalma açık artırma ile satın aldığı gayrimenkulleri emekliliğe ayrıldıktan sonra takip etmesi üzerine karşılaştığı zorluklar üzerinden güçlü bir mesaj verilmektedir. Konuyu izzeti nefis meselesi hâline getiren emekli hâkim ömrü ahirinde on üç uğraşmışsa da hakkına erişememesi örnek kabilinden anlatılmaktadır. (s. 135-136) Emekli hâkimin şu sözleri adalet kurumu bakımından ne kadar acıdır: “Ahir ömrümü bir küçücük bir iddia peşinde tükettim. Tüm cümle bir varlığım içinde. Hayıf bana, yazık bana, vay bana…” (s. 136) İnsani erdemlerden yoksun köy kin, haset, dedikodu ve küfrün bolca yer aldığı bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsani erdemlere sahip bireyler Çelo, sevdiceği Kezik ve elin birkaç parmağını geçmemektedir.
Çelo
ÇeloAbbas Sayar · Cem Yayınevi · 1978174 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.